Siirde Hanimagalari ve Feristah Babalari 6

Seyfi Karaca
5187

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Siirde Hanimagalari ve Feristah Babalari 6

Namik Kemal ile baslayan `Divan` a sekilsel olarak baglilikla beraber; derinlik, anlam, öz ve icerik olarak Divan ile hicbir ilgi bagi ve iliski benzerligi olmayan YENiLESMECi Sair-Yazarciligin tam aksine NeCip-NaZim; PUTLARI YIKIYORUZ baslikli boyanmis bezenmis YONTMA CAGI dekoratif saha calismasinin Nazim tarafini sosyal hizaya getirip breysel nizama sokarken, diger boslukta kalan tarafini NeCip dolgusuyla tüme ve tamama erdirmenin GAYRETKESLIGINI soyunup giyindi.
Kendi zamanina kadar hic el gönül emek gayret sarfiyat ve kalem degdirilmemis olan sosyal, siyasal, kültürel tüm INSAN genis kapsamliligini yazin hayatina kazandirirken Namik Kemal, zaten DiVAN yazmanin önemi de hic yok denecek kadar Türk Edebi hayatini coktan terk etmisti bile. Fakat `bu ögretmenlik beni kesmiyor`diye, ayni kafa kiyagi Vala Nureddin ile sinir disina gittigi Sovyet`lerden MARKSiST olarak boyanmis terbiye görmüs ve badanalanmis olarak dönerken, beraberinde NEWTON´un bulunca sokaklari doncak cildirip EVEREKA ettigi sevindirikligin aynisinin kendini tapinacak kadar hayran birakan tek omurgali MAYKOVSKi siirciligini de kapip gelmisti.
`SERBEST NAZIM sekizyüz otuzbes satiri` diye adlandirilan bu KAPTI-KACTICILIK; özü ve esasinda her ne kadar `Putlari Yikiyoruz ` yüksek sükseli tantanayla süslenip carmihlastirilmis olsa da, bütün eski devir siir kalipciligindan hicbir farki olmayan,hatta cok fazlasi bile yapisal imalatinda mevcut bulunan soyut silikliligin mal ve mülkü olup, anlam öz derinlik esas ve icerik olarak da kendini ait görmedigi henüz yeni kurulmus olan Türkiye Cumhuriyet`inden kacak ve kopuk `disardan iceriye`bakarak toplumu hic olmadigi HAYAL DÜNYASINA ucurup isinlayacagi iddasinda bulunan sosyal kilifli SAPLANTI batakcisiydi. NeCip ise ondan arta kalan TURA kirinti ve döküntülerini yazip kayda gecen DiGER TARAF adamligin arac gerecliligini besleyip doyuruyordu.
Adandigi saplantilara sürüklendigine hicbir özgün katilimciligi olmayan kapilmisligi Türkiye`ye sinayip denekleyen DOGMALAR YENiLiKCiSi Nazim Hikmet meselasi;
`Sekizyüz Otuzbes Satir`a `kadar Nazimdan önce ve Nazimdan sonra miladi tarihcesi günlügü tutar gibi ( tipki Necibin Kaldirim`lardan önce ve Kaldirim`lardan sonraciligi tarz ve türcülügü benzer misali ) Hece Vezin`liyorken :
„ Zeybek, sendeliyorsun ! O ne? Soluyor benzin ! / Yere, eskisi gibi, hizli vurmuyor dizin „ …….Yarali Hayalet
Türkiye Cumhuriyeti gercekligini kendine denk görmeyip sahsina kifayetini esas ve yeterli bulmayan hayranlik hevesiyle Sovyet afyonlasmasina varini yogunu teslim etmis uluslararasi EDEBiYAT korkulugu tasiyiciligini henüz bütün yikimlardan yeni kurtulmus olanTürk Toplumsal hayatina bosaltip defin ederken, gittigi yerin insan perisanliligini da her türlü TABUT sogukluguyla Türk insanina takas eden tercüman kekemeligi yapmistir. Nitekim `Aclarin Gözbebekleri` bu tercümanligin ürün esyasi niteligindedir.
„ Degil birkac/ degil bes on/ otuz milyon/ ac / bizim !”…” Onlar/ bizim !/ Biz/ onlarin !/Dalgalar / denizin/ deniz / dalgalarin !/ ……
..“ Aclar dizilmis aclar ! /Ne erkek, ne kadin, ne oglan, ne kiz /siska ciliz/ egri bügrü dallariyla/egri bügrü agaclar…“ Ne erkek, nekadin, ne oglan, ne kiz/ aclar dizilmis aclar ! / Bunlar !/ Yürüyen parcalari/ o kurak / topraklarin..!“
Serbest Nazim seferberligi heves ve heyecanina cereyan veren carpilmis catlakliklara pörsüyüp, aklini fikrini duygusunu düsüncesini KULKUYRUKCULUGU ettigi Evrensel kafa dolgulariyla vucut bulan sarsintilardan icsellesip, artik kendi kisilik degerinde ve özgün karakterinde idrakiyla v iradesiyle hicbir denge tutturamayan; özgürlügünü hice heba etmisligin kurcaladikca dibinden yoksunlugu didikleyip derinlesen yeralti insan defineciliginin MERDiVEN BASAMAKLI kalibin külliyat nesreden Nazim`a, dergilerin, gazetelerin, basim ve yayin evlerinin yol ve yön verdigi yariyariyaligin yarisan kizisan Necibi, ortaya konan külliyatin son kapak kismiydi.
Yerli ve Milli olmayi hic dilden düsürmedikleri halde Necip-Nazim, aslinda Ingiliz adabi muaseret sosyetesine veya Fransiz saray yavrucugu dekor düzenegine veya Alman usullü Serbest-Veznik karmakarisimi özel calisilmis tamirhanecililikle insan hal dil ve yazimini her ikisi birden, BEGENSiNLERE sunup aferin tavina titreyip duran donuk dekor gibiydi. Amerikan Gringo salonuna seslenir gibi mesela Nazim :
„ Hey bana bak ! Hey ! Avanak / Elindeki o ziriltiyi biraksana/ Sana üc tellinde üc siska bülbül öten/ üc telli saz/ yaramaz..!...“
…cigligini pörtletip bagittirirken sahnesini hic görmedigi yabanci bir filmin makas yemis tarafini Türkiye`ye seyrettiren siyah-beyaz makinist daresi gibidir. Ayrica:
„ Hey !/ Hey !/ Daglara daglara, dag gibi dalgalarla,dalga gibi/ dag-larla/ basladi orkestram ! „ ..
El kol ciglik hal hareketleri ceker cevirtirken, ilerde yazacagi Kuvai Milliye ve Kurtulus Destan`lari dahil, kendi kafasinda kurdugu sinemasal sahnenin enini sonunu mutlak SOSYALIST isyan ve DEVRIMLERiYLE asil yerini bulacak olan kurmacalari yapip yöneten, düzenli donatilmis TEK HiZA kalabaliklarini her türlü aci, yokluk,perisanlik, teslimiyet, sefillik, caresizlik ve baska yolu yoklugun yapim ve yöneticiligini idare eden emir komuta merkezi durumundadir. Bugün hic konusmayip birbiriyle ancak catisarak bogusarak siddetli gerimlimler bagimlisi ayar ve dengini bulan ikilikligin ve ayrismanin kirli iltihapli ve hastalikli dip kaynagi NaZim-neCip`lesmesinin, dirligi düzeni bozulmus kahiri rüsvayi hukuksuzlugu talani yalani yanlisi ölümü rezilligi dogrusuna-dürüst bilip itibarina alan insan tipini, dünden enkaz eden sözden özgürlükten onurdan idrakten ahlaktan yazidan kopuk ve uzak sair-yazarciliginin kendini TAPINAKLASTIRAN sorgusuz sualsiz kul-kulpculugundan izlenilen KUYRUK takipciliginin eser ve mü-esseseciligidir.
………Devam Edecegim……

Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 11.1.2019 20:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Seyfi Karaca