Yar hududuna varmadan çiçeklenir dilim
Şiir nasıl sürgün verir bilen yok henüz
Çil çil ay kırığı ketum gecelerin altında
Alnı açık sevdanın unutulmuş türküsüyüz
Ayrılıkların elinden kopardık o günleri
Ferhat yanıma denk gelmişti koca dağlar
Yıldırımlar ışığı gözlerinden alırdı senin
Şarkılara gizlenmiş son aşkın öyküsüyüz
Hüzün bizi sevdi kekre çalardı ıslıklarım
Her adımı basamak gibi çıkardık hayata
Yuvarlanan çocuk sesi kopardı yüreğimizi
Şimdi titrek dudaklarla maziyi özlüyoruz
Elimizi alev gibi yakardı o devrin çiçekleri
Ateşe sevdalıydı içimizdeki ılık ırmaklar
Uzaklarda kaykılıp duran denize doğru
Kalbin güvertesinde kenetlenmiş gidiyoruz
Gül yaprağından olur bülbüllerin kefeni
Dip dalga bazen atar sesimi şiirin yüzüne
Şimdi gülistan içinde artizler oynuyor bizi
Şiir sükutumun altında yatar henüz ölmemişiz
Alnı açık sevdanın unutulmuş türküsüyüz
Şarkılara gizlenmiş son aşkın öyküsüyüz
Şimdi dalgalı hülyalarla maziyi özlüyoruz
Kalbin güvertesinde kenetlenmiş gidiyoruz
Şiir sükutumun altında yatar henüz ölmemişiz
Şiir sükutumun altında yatar henüz ölmemişiz
Kayıt Tarihi : 7.10.2025 10:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir şairin heybesinde başka ne olur ki. Sevmekse,her şevkiyle,sabır ise taşı çatlatırcasına,anılar, her an yaşarcasına, yürek beden olmuş, yüzer türküler denizinde!
''Alnı açık sevdanın unutulmuş
türküsüyüz''
''Şiir sükutumu altında yatan
Henüz ölmemişiz''
Alnı açık sevdaların olduğu gönül hiç ölürmü?
Engin ve geniş gönlünüze ve müstesna edebinize ve ömrünüze bereket dileyerek,selam sevgi ve selamlarımı gönderiyorum ,
Kalbi olgun ve zengin hocam…Resul Erkan Yenitaşli
*
Kilitli dudakların öyküsünde saklıdır
Binbir gece masalı anlatırken gözlerin
Bu sevda ırmağının gönle dönen çarkıdır
Ferhat dağı yaranda Şirin olur içerim.
Akıp giden yıllara destan olurken mazim
Gelecek duygulara açık gönül niyazım
Söylesene ne zaman geçecek böyle nazın
Sen sefanı sürerken ben cefanı çekerim.
Sazının tellerine dökülürken sevdalar
Mızrap hüzne bürünmüş beste gönül yaralar
Sorma bana bitanem nasılım bu sıralar
Sonbahar kapısında son güneşi beklerim
Dökülsede yaprağı gül sararıp solsa da
Ömrümüzün son demi bu sonbahar olsa da
Bülbül baharı bekler gülü hârla dolsa da
Boşuna mı kışların ben kahrını çekerim!.....Mediha Biyik
*
Mısralarınızda sükûtun derinliğinden filizlenen bir duygu dünyası kurdunuz.
Dil zarif, imgeler yoğun; her dize hem bir hatırayı hem de bir iç sızısını taşır gibi...
Özellikle "Şiir sükûtumun altında yatar henüz ölmemişiz" dizesi hem bir direniş hem de bir varoluş manifestosu niteliğinde.
Geçmişin özlemini bugünün sessizliğine dokundurarak ne güzel lirik bir ahenk yakalamışsınız.
Duygu ile düşünceyi ustaca harmanladığınız bu şiirinizde biz okuyucuları içsel bir yolculuğa çıkarıyorsunuz.
Emeğinize, kaleminize sağlık değerli şair dost.
İlhamınız daim olsun.
Güzellikler diliyorum..Heran Yüksel kaya
*
"Şiir Sükutumun Altında Yatar" Üzerine Bir Yorum
İlhami Bulut Hocamızın "Şiir Sükutumun Altında Yatar" şiiri, yoğun bir duygu ve zaman katmanlaşması barındırıyor. Şiir, aşkın, geçmişin ve sessizliğin derin bir bileşimini sunar.
Şiirin temelini oluşturan en güçlü tema, eski ve büyük bir sevdanın özlemi ve anısıdır. "Alnı açık sevdanın unutulmuş türküsü" ve "şarkılara gizlenmiş son aşkın öyküsü" gibi dizeler, bu aşkın saf, cesur ve destansı niteliğini vurgularken, aynı zamanda onun artık geçmişte kalmış, neredeyse bir efsane haline gelmiş oluşunu işaret eder. Ferhat göndermesi, bu sevdanın büyüklüğünü ve zorluklarla göğüs gerilmişliğini pekiştirir.
Şair, duygularını ve varlığını doğa ve evren imgeleriyle harmanlar: "Çil çil ay kırığı," "yıldırımlar ışığı gözlerinden alırdı," "alev gibi yakardı o devrin çiçekleri" imgeleri, yaşananların sıradan değil, kozmik bir yoğunlukta olduğunu gösterir.
Şiirin kilit noktası ise, başlıkta ve kapanış dizelerinde tekrarlanan "Şiir sükutumun altında yatar" ifadesidir. Bu, şairin en derin ve gerçek ifadelerinin sessizliğinde, iç dünyasında gizlendiğini anlatır. Şiir, tamamen açığa vurulmamış, henüz yüzeye çıkmamış bir içsel gerçeğin habercisidir. Ancak bu sükut bir yok oluş değil, aksine bir varoluş biçimidir; zira hemen arkasından gelen "henüz ölmemişiz" dizesi, hem sevdanın hem de şairin ruhunun o sessizliğin altında canlılığını koruduğunu gösterir.
Sonuç olarak, şiir büyük bir aşkın hatırasını, zorluklarla dolu yaşam yolculuğunu ve bu yaşanmışlıkların sükunetin ardında diri tutulan şiirsel özünü ustalıkla harmanlayan, lirik ve hüzünlü bir metindir. Yüreğinize sağlık üstadım. Bütün şiir severlere saygıyla selamlar.,,Duyguların Şairi Ömer Tural
*
TÜM YORUMLAR (1)