Çay Bardağım
Elimden düşmeyen nazlı yoldaşım,
Gönlümde sırdaşım, candan arkadaşım.
Her an gözümde, elimde, yanımda,
Mutluluğun sıcak bir yudum tadında.
Çay Demini Alsın
Bir sabah uyandım köyümde bahar,
Dağlar uyanırken sisli ufuklar,
Toprağın kokusu, yeni bir diyar,
Çiçekler açınca sen o zaman gör.
Çelik Bilek — Umut Arslan’a
Köyümüzden doğdu bir umut güneşi,
Alnında azmin, yüreğinde ateşi.
Madalya kazandı vakur bir yiğit,
Dalga dalga yayıldı Arslan’ın neşesi.
Yağmur yağınca hemen toprağa bakarsın
Zamanı gelince tarlaya tohumunu atarsın
Gara öküzleri çifte koşarsın
Çiftçi kardeş çiftçi kardeş
İlkbahar gelince işlerin çoğalır
Hayatın sert rüzgarında savrulmuş bir yürek,
Görmüş geçirmiş, nice dertlere göğüs germiş,
Kitaplara dökmüş ömrünün en derin sırlarını,
Yedi kitabın sahibi, kalemiyle dert dökmüş.
Sevmiş hayvanları, yoldaşı olmuş sokak kedileri,
Cihangir Abi'ye
Tezgahını her sabah kurar titizlikle,
Meyveye, sebzeye dokunur incelikle.
Titizlikle işler, sanki bir heykel gibi ince.
Çileli doğmuşum geçmiyor günüm
Ne ağladığım belli nede güldüğüm
Bana zindan oldu sanki doğduğum
Hayatımı yıktın çilekeş ömrüm
Bunca zaman yaşadım hep çileler içinde
Her biri bir çınar, köyümüzün özü,
Yaşanmışlık dolu, her biri bir sözü.
İyiyle kötüyle bu dünyadan göçer,
Sessizce devrilir, çınarlar birer birer.
Onlar ki değer, köyün can damarı,
Çoban oldum çok küçük yaşımda
Gençliğim çürüdü dağda taşında
Yağmur çamur demeden gece gündüz peşinde
Aman ne zormuş zalim çobanlık
Çobanım tek dostum var köpeğim
ÇOCUK SEVGİSİ
Bir sabah gülüşünde doğar güneş,
Gözlerindeki ışıltı, bin bir neşe,
Masum bir çiçek gibi açar kalbi,
Sevgiyle büyür, umut olur her hali.
elinize yüreğinize kaleminize sağlık.