Dostluğun Şiiri
Odaya adım atınca bir sıcaklık kaplar içimizi,
Emre Bey, Suat Bey, gönüllerin sahibi.
Bir çaydan fazlası ikram ettikleri,
Muhabbetin sırrıdır sundukları.
Gökte yıldız parıl parıl parlıyor
İçim hiç durmadan kan ağlıyor
Şu koskocaman dünyada
Bir gün olsun kader bana gülmüyor
Gece olur gökte yıldız çoğalır
Yitip Giden Dostlar ve Zamanın Acımasızlığı
(Kul Ömer’in Diliyle)
Yola çıktık bir zaman, hevesle, umutla,
Omuz omuza yürüdük, dağla, taşla, bulutla.
Kimi düştü ilk yokuşta, kimi kaldı vadide,
Yitirilen Kanatlar
Bir zamanlar yolların, camlarda izleri vardı,
Ezilmiş böceklerin, sessiz bir feryadı saklı.
O küçük kanatlar, birer hayat nişanıydı,
Doğanın öz sesi, rüzgarda yankıydı.
Yolcu Olmayanla Yol Alınmaz
Yolcu olmayanla yola çıkılmaz,
Yola yazıktır, zaman harcanmaz.
Halden bilmeyenle söz edilmez,
Dile yazıktır, gönül incinmez.
Yol Elif ise, Yön Bellidir
Elif bir sır, harflerin sultanıdır,
Tevhit kokar, aşkın mihrap yanıdır.
Ne bükülür, ne kırılır, dimdiktir,
O’nadır her adım, yön bellidir.
TRAFİK KURALLARI
Trafik kuralları, can emniyeti,
Yolun sessiz ahdi, düzenin gereği.
Hayat bulur yollar, adaletle dolduğunda,
Uyan kurala, huzur bulur her anda.
YOL VE HASRET
Günlerden yol, yolculuk, hüzün,
Sevdiklerimiz geride, içimizde hüzün.
Bir yanımız buruk, bir yanımız sevinç,
Ankara’ya doğru düşledik bir sevinç.
2024ün 29 Temmuz’unda,
Saat 20.30 GSB Mayha Stadında,
Muhteşem bir atmosfer, harika bir havada,
Hakem İbrahim DEMİR düdüğü çaldığında,
Başladı büyük maç, ilk top Y.Ovacık’ta.
YUVALAR FEDAKARLIKLA KURULUR.
DEDE
Dede, köküdür ağacın, geçmişin sesi,
Evlat, torun hepsi ondadır hevesi.
Nice fedakârlıkla büyütmüş nesli,
elinize yüreğinize kaleminize sağlık.