Sıcak Rüzgar Şiirleri - Şair Sıcak Rüzgar

Sıcak Rüzgar

Doktor Bilal Bey’e Teşekkür

Sağlık ocağında, hekimler ile yan yana,
Adaletle yürür, sadakatle durur ayakta.
İş ahlakında titiz, kuralcı ve bilge,
Her zaman doğruyu seçer, durmaz yanlış bir çizgide.

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Doktor Bilal Bey'e

Bilal Bey, sağlık ocağının sönmeyen ışığı,
Her adımında disiplin, her sözünde ağırlık,
Sanata, sanatçıya derin bir saygısı,
Otoritesiyle mekanın sağlam yapı taşı.

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Dualara Talip Olmak

Duaların kanatlarında yükselir insan,
Temiz bir yürekten çıkan her bir ferman.
Gözyaşıyla sulanır mazlumun bağı,
Rabbin huzurunda yankılanır çağrısı.

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Düğün salonunda tam ortadayım,
Gürültüden başım dönmüş, bayılmadayım.
Bir yanda davul, zurna çalar gür gür,
Sesler patlıyor adeta gök gürültüsüdür.

Gelinin başı sağa sola savrulur,

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Dünün Çocuğu, Yarının Yaşlısı

Bir zamanlar çocukluktu adımız,
Tozlu sokaklarda kurulurdu tahtımız.
Ne para bilirdik, ne geçim, ne hesap,
Bir misket dünyamızdı, bir ip atlayış rahat.

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Dünya Bize, Biz Birbirimize Emanet

Dünya bize emanet, biz birbirimize,
Doğusuyla, batısıyla, kardeş hepimize.
Bir Adem’in evladı, aynı nefes bizde,
Sarmaşık bir ormanız, her dal bir sevgiyle.

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Dünyanın Peşinde

Dünya malına kapıldık, gönülden verdik,
Sevdalandık servete, hayallere daldık.
Bizi sürükledi ardına, götürdü bir yola,
Bilinmeze doğru hızla, kaybolduk orada.

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Duyarlı olmalı insan.
Duymalı vicdanının sesini mesela,
Kene gibi yapışmalı vicdanına,
Değil asla çantasına.

Duyarlı olmalı,

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Ebediyete Gidenlerin Ardından

Bir gün ansızın çalar kapıyı ayrılık,
Hüzün çöker yüreğe, susar her soluk,
Bir garip yangın gibi küllenmez yokluk,
Sessizlik yankılanır gidenlerin ardından.

Devamını Oku
Sıcak Rüzgar

Günümüzde toplum olarak derin bir üzüntü yaşadığımız bebek cinayetleri, insanlık adına büyük bir travma yaratmakta ve hepimizi, kendimizi sorgulamaya itmektedir. İnsan olmak her zaman kolay değildir; yaşamak, vicdan sahibi olmak, doğrulara sıkı sıkıya bağlı kalmak bazen dayanılmaz bir ağırlık gibi gelir insana. Bu olaylar, adeta kıyametin kopmasını dileyecek hale getirmiştir bizleri. Ancak bu acı olaylar, eğitimle insan olmanın birbirinden ne kadar farklı olduğunu da gözler önüne sermektedir. Okumanın ve diploma sahibi olmanın, insan olmanın gerekliliklerini yerine getirmeye yetmediği bir dünyada yaşıyoruz.

Tarihin ve yaşadığımız trajik olayların bize öğrettiği bir gerçek var: Eğer maneviyatınız yoksa, eğer kalbinizde Allah korkusu, vicdan ve merhamet yoksa, sahip olduğunuz diploma sizi iyi bir insan yapmaz. Zira tıp eğitimi alıp organ mafyasına hizmet edenler, hukuk okuyup mafya aklayanlar da bu sistemin ürünüdür. Dolayısıyla okumak ve teknik bilgiye sahip olmak başka bir şey, iyi insan olmak ise tamamen farklıdır. Okumuş ve aynı zamanda iyi insan olmak ise bambaşka bir kavramdır. Bu ince ayrımı yapmak, insan olmanın özüne ulaşmak için kritik bir adımdır.

Tam da bu noktada, Muradiye Eğitim Kurumları’nın “Önce İnsan Yetiştirir” sloganının önemi derinlemesine kavranmalıdır. Çünkü Adem oğlu olmanın, insan oğlu olmaya yetmediği bir dünyada yaşıyoruz. Şeytanın ve avanelerinin her geçen gün güç kazandığı, kötülüğün normalleştiği bir çağdayız. Bu karanlık zamanlarda, iyilerin birbirine daha çok kenetlenmesi, güvenilir dostlarla bir arada olmanın önemi her zamankinden daha belirgindir. Çocuklarımızı güvenilir eğitim kurumlarına teslim etmenin ne kadar büyük bir sorumluluk ve gereklilik olduğunu belki de yeterince anlayamıyoruz. Ancak asıl hedef, onların sadece teknik olarak başarılı değil, öncelikle dürüst ve güvenilir bir insan olmalarını sağlamaktır.

Devamını Oku