Saatler kimi zaman beni kovalıyor,
Kimi zaman oturmuş dinleniyor.
Ağlaşıyor yalnızlığınla,
Oynaşıyor akrebin yelkovanınla.
Beni yoruyor deyyus.
Akılımı karıştırıyor sıklıkla
Saat her günkü bu vakitler
Şimdi
Yalnızlığına beni
Şimdi
Soğuk odana beni
Sessizliğim
Sevgilim...
Yılların acısını
Geçmek bilmeyen saatlerin
Garip sancısını.
Sevgine ihtiyacım var diye
Yazarken bak gözlerimden
Yaşlar süzüldü
Kuruyan dudaklarımdan
Aşağı süzülürken
Her damlası benim için
Anlayış gösterip rahat bırakın bizi
Bizde her zaman sayalım sizi.
Bitsin bu belirsizlik,
Bitsin bu amansız savaş.
Bak zaman geçiyor yavaş yavaş
Saygı aşkımızın temeli
İçimde çığ gibi
Büyüyen çıkmaz sokaklar
Bir bir yüzüme kapanan
Ahşap kapılar.
Son sefer
Mevsimlerden bir sonbahar gecesiydi.
Ekim ortalarında ılık bir sonbahar
Gecesi...
Rüzgarın serin esintisi daha dün gibi
İçimi titretti.
Esti esti ve gizlice yan masaya geçti.
babasından ona kalmıştı
bu koca krallık
birde asalet,ona çok yakışırdı.
bir gün dağlar eridi
nehirler taştı
ve birden
Güneş doğdu bak uyandım.
Geçmişin izlerini siliyordum ki
Aşık olmuşum.
Bir kuş kondu yüreğime
Nasılda kanat çırpıyor
Bir hayli telaşlı.
Ah bu sevdalar
Sevdalar olmasa adamı
Ne yakar
Kim takar sabah olmasa
Gün batmasa
Sevdalı eller değmese
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!