Bir sıyırabilsem kendimi kendimden,
Bak nasıl açacak gonca gülüm yeniden,
Bir çiğ damlasında düşecek kimbilir belki,
İçine süzülecek,
Zerreler çözülüp
Tüm buzlar eriyecek
Ben senin sevgine yenik mi düştüm
Sığındığım limanlarda yok artık.
Demir atanlar çoktan gitti,
Nereden bakarsam boş
Çevresi yitik dünya.
Elleri soğuktu korkak ve ürkek
Dedim seni, gerisi malum....
Korkar gibi baktı yüzüme
Anlıyacaktı gibi beni
Dedim seni, gerisi malum
Öylece baktı baktı,
Ben beni,her gün
Ve senin yaptığın gibi
Bugün de erteledim,
Erteledim canım
Ertelendim gülüm,
Düşlerimi umutlarımı
Nerededir bilinmezlik,
İçinde öyle bir yerde mi?
Yalnız kalmışlığın mı?
Tek başına olmak mı korkutur
Ve acıtır yüreğini.
Seni attıkları sürgünler mi?
Bugün yağmur mu yağacak
Yağsın varsın.
Damlaları düşsün tane tane,
Salınarak ipil ipil düşsün,
Düşsün ki,
Sessizliğim, çığlık nidaları atabilsin.
Bir nefes iki nefes derken gün biter ve ömür geçip gider gülüm.
Kaya olmak istersin bazen,dayanıklı ve sert.
Hamlelerin anlamsız kaldığı.
Tüm sürüklenmişliklerime inat
Şu eylül güneşinin arkasında
Saklanmak istiyorum.
Sarı sıcak umutlarımı da
Yanıma alıp,
Özgürlüğe yelken açmak istiyorum.
Boğazımda bir düğüm
Bugün de yutkunamıyorum.
Herkes gitmiş,
Yokluklarında bir ben kalmışım san ki.
Yapayalnızım.
Başımı yasladığım gövde
Eylül,
Hazan mıydı? Hüzün müydü?
Bilemem.
Ama elvedalarla doluydu
Bilirim.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!