Çiçeklerin taç yapraklarını, yaprakların kokularını sevdiği gibi
Bugün de çok özlüyorum, ulan bugün de çok seviyor içim seni
Seni ilk gördüğüm ve senin gözlerimden o ilk kaçamadığın gibi
Bugün mayısın yirmi altısı ve aklıma düşenler bunlar, yetmez mi?
Bugün de çok acıyor sol yanım, kalbime sıktığın o ilk "gidiyorum" gibi
Ben kapına astığın o kilitteyim hâlâ
Gelişime yüzlerce kilitlediğin yüzlerce kilitim
Kilitlendim, küflendim, çürüdüm, ahım anahtarında
Ben hâlâ gelme dediğin geldiğim kapındaki asılı kör cesedim...
11.4.2017
Ben sana kokunu anlatamam, izahı yok, zaten kimsede anlatamaz
Kim görmüş ki cenneti, mümkün mü, söyle kim ciğerlerine çekip gelmiş
Bir çocuklar bilir, seni yatırsam, saklasam, kimse çocuk olmadığını anlamaz...
Şimdi farzet ölmek üzereyim, hani o son an, hakkım son nefesimi vermekteyim
Tanrı dese; tüm haşmetiyle, "Aşkın böylesini günah yazdım, sonun da cehennemim"
Kimdir şu Levent hoca?
Anlaması zordur, anlatması zor, denemez öylesine odur budur
Tarihtir, coğrafya, kasaba, mahalledir ve mahallenin şivesi odur
Hayattır, hayata çabalamaktır ve çabadaki o tatlı yorgunluktur
Tatlı serttir bazen, çokça neşeli, Levent hoca dostluğun ruhudur
Aile, ailede ağabey, ağabeydeki sevgi, kardeşte saygı onurdur
Adını "aşk" koymuştum o gün, şimdi de soyadını "ben"
Sildim hafızamdan, unuttum tüm isimlerimi, tüm isimlerini
Kalp kimliğimin bir yüzünde "aşk" yazıyor artık bir yüzünde "sen"...
S.Güler-1.4.2016
Benim seni seviyor kalbim
Boşver gülümşah teferruat gerisi
Oymuş, buymuş, şuymuş, kimse kim
Bana bir sen sensin, bana bir sen sensin
Bir sensin aşk bildiğim, şiir bildiğim, şiire dairim...
Bir kendime kahpeyim ben kalleş hayat-ı makamda
Bir de erkek kahpesi şu kalleş hayata.
Bir kendime küstüm, gözümden akan kahkahalarla
Bir o beni ağlattığını sanan ahmaklara.
Bir kendime altın kurşun sıktım cam darağacımda
Bir de darağacımda kınnabımı tutanlara...
Günaydın baba
Geride bıraktığın ayakucunda, yine ruhsuz bir pazar başlıyor
Günler güneşsiz başlıyor çokça, soğuk gülümsemelerle bitiyor
Sen gittin her şey değişti sanki, her gün bir öncekini aratıyor
Mevsim kış, yağmur küs, artık doğru dürüst karda yağmıyor
Yine de hava hatırlıyor bazen kışı
Bir akasya dalında tek kiraz çiçeği olsam
Öyle bir yaz kaçkını, öyle bir mucize açsam...
S.Güler-18.11.2014
Yaşamdaki hayal kırıklıkları;
Zamansız açan kiraz çiçeğine yağan kar taneleri gibidir.
Kirazın tadından yoksun kalır ya dilimiz bir yaz süresi
Kara yenilmiş kiraz çiçeğinin birkaç günlük ömrü misali
Mutluluklarda çoğu kez, birkaç gülümsemeden ibarettir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!