Bomboş bir sayfa bırakıyorum sana bu sabah
Eskimizin o buruşturulmuş boş mektupları gibi
Biraz ıslak kâğıt kokan, biraz gözyaşı biraz da ah...
S.Güler-30.1.2016
Bugün otuz haziran, salıya gün doğumu
Ay değil biten aslında usta
Kelebek misali, küçük bir ömrün son uçumu...
S.Güler-30.6.2014
Yara tazeyse eğer
Tentürdiyot en çok o zaman yakarmış
Yani sevgili meğer
Şifa en çok taze yarada can acıtırmış...
S.Güler-28.1.2016
Ey kalbimin Mevlâ tapulu sahibesi;
Sen sol yanımda attıkça
Ne ben seni silerim bu hayattan
Nede bu hayata, sendeki beni sildirtirim.
Yokluğun sinmiş mahşeri kalabalık bir caddede
Adım atışlarından tanıyacak kadar özlemişim seni...
S.Güler-2.11.2015
Boş bir hayata tozlu çamurlu bir pencereden bakıyorum
Aslında cam silmeyi biliyorum usta biliyorum da
Ömrüm toz toprak altında yatıyor, artık hayatı dolu sevmiyorum...
S.Güler-1.2.2024
Bir gün gelecek
Artık hayata bakmayan gözlerimi
Yapıştırıp sen kırıklı tüm parçalarını
Camdan kalbime koyup kutu niyetine
Artık hayat olmayan sana hediye edeceğim.
Senin yaz sahiline hediye güneş arayan bir kalbe
Mevsimsiz kar taneleri yağdıran bir temmuzsun sen
Dışarıda insanlar eriyor, bir yudum su sanki cennetten
Sokaklar cehennem sıcak, ben nasıl üşüyorum bir bilsen...
1.7.2017
Yangın dumanı altında kalmış mozaikler gibi
Bazen is karası rengi olur resim paleti hayat
Ve masalcılar bile nefes alamaz o dumanda.
Ki bir kaç beyhude ciğersiz soluklanmayla
Hakikaten güne uyanmayı hakeden birilerinin
Ben mezun oldum artık hasretten
Hem gündüzlerden aldım derslerimi
Hem uykusuz satır başı ezber gecelerden
Lâkin boşaymış, ben bir kucak ödül beklerken
Karne bile verilmedi kalbime, ne özlem ne senden...




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!