Çeyrek zaman dilimindeyim.
Tüketilmiş tanışmalar getirdim
Sahte memnuniyetler,
Unutulmuş isimlerle...
Soruversen utanacağım!
Sakın sorma!
Hangi sokakta seni görsem,
O sakaga benziyorsun...
Bu kent kadar yabanciysan bana.
Suc sehrindir üstlenmem
Gece tek tanigimdir önce sen bilmelisin
Çokşey yazıldı ayrılığa dair
Yazmalıydım ama ne
Ayrılık yazdım sen
Seni yazdım ayrılık
Düşündükçe çoğalıyordun içimde
Sana güneşi getirdim.
Ey sevgili!
Cebimde yıldızlar,
Hep bu anı bekledim.
Sabah oldu uyan
Hepsı bır esır gemısının yolcusu
Avuc ayalarının terıne karısmıs
Bır bılet ellerınde
Okyanusu hayel eder durular
Senınle ben gemının kacak yolcusu
Avuc ayamızda korkunun terı
Kelimeler sustu sarıldı sadece
Konuşmak nedir ki
Hasret özlem tende saklı
Yağmura yağdı karıştı bu gece
Yıldız yok gökyüzünde birtek sen
Düş bu hadi koş koş
Bu akşam öldün biliyor musun?
Güneş soyunurken kızıllığına,
Bolu dağının doruklarında, ansız gittin.
Yalancı bahara aldanan çiçekler gibiydin,
Filizlenirken tomurcukların, çöktü soğuk…
Hiç kimse fark etmedi yokluğunu öyle güzel ölmüştün ki.
Bu uğradiğim son liman
Rüzgara küsap yaktım yelkenleri
Buydu dönüşü olmayan sefer
Bu uğradığım son liman yani
Tek sığınağım
Yerle bir olsa bu kent.
Yürekler dğlansa acıyla.
Seni unutur mu?
Bu gök, bu yer!
Kara yazım seni unutur mu?
Dost sohbetlerinde adin geçer.
Yağmur yağdığında
Bu şehir benim olur
İnsanlar bir yana savrulur,
Evlerine kapanır.
Caddelerin sessizligine koşarım.
Sahiplenirim yalnızlığına
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!