Seni yeniden yazdım,
dün gece İstanbul...
Yer-yüz-ündeki
gök-yüz-ündeki
tüm lügatlere inat,
İstiyorum...
Çok istiyorum...
Pek çok istiyorum...
Neyi mi?
Şiir gibi yaşamayı,
Şiir gibisevmeyi,
Hey karınca karınca
Söyle nerede evin?
Neden buralardasın
Yolunu mu kaybettin?
Korkmuyor musun söyle
Tak tak tak...
Açın kapıyı ben geldim...
Sırtımda torbam
Ayaklarım yalın ayak...
Ne noel babayım
Ne de bir dilenci size yalvaracak...
Bir bülbül çilesi,bir gül nefesi
Değince insanın gönlüne
Bir tuhaf olur içi,kesilir sesi
Bin türlü sorular hücum eder kalbine
Anlamsız gelir her şey,sorar:
Tüm bunlar neyin nesi?
İstikbal! istikbal! hep sen için uğraştık,
Aslına ermek için seni çileye sattık.
Gözlerine kara, denize mavi diyorlar,
Oysa onlar denizin gün batımından sonra ki halini
Hiç bilmiyorlar....
Bu Masal Başka Masal
Evvel zaman içinde, zaman zaman içinde bütün dünya çocukları annelerinden ve babalarından şikâyetçiymiş… “Onu yap, şunu yapma” demelerinden, “Üzerini sıkı giyin, fazla koşma” demelerinden… “Dişlerini fırçala” demelerinden, ceza vermelerinden, nasihat etmelerinden… Sokağa çıkarken yaptıkları tembihlerden… Süt içirmelerinden, yatırmalarından… Sabahları uyandırıp, itinalı bir şekilde kahvaltıya tabi tutmalarından… Ödev kontrollerinden, arkadaşlarına karışmalarından…Onu seyretme, bunu seyret diye televizyona koydukları sansürlerden… Fakat bir gün olanlar olmuş. Toplamışlar yeryüzündeki bütün anne ve babaları. Çok değil, 24 saat bırakmamışlar, ne gören var ne bilen… Sonra çağırmış bir ses bütün
çocukları:
— Herkes dilediği anne ve babanın çocukları olacak, seçin istediğinizi, demiş.
Bütün çocuklar, kendi anne-babasını başka bir çocuğa kaptırmamak için hayatlarının en büyük mücadelesini vermişler.
Ne çektim, ne bildim,
Bir şey ki çektiysem eğer
Bilmiyorum demektir...
Ya da bildiysem o şeyi,
Çekmemişim demektir...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!