Çocukluğuna dönmek olsa da
Tek hayalin
Bu yolun dönüşü yok düne
An an eksiliyor ellerinden gün
Dalgalar alıp gidiyor taze bedenini
Ne o gençliğin dingin diriliği
Sen miydin çağıran?
Sen gibi geldi,
Bulutlar mordu dağlar mor dalgalar mor,
Kayalar mor,
İnadına mor.
Rüzgar mor esti,
Benim çocukluğumda
Tahta tekerlekli at arabaları geçerdi
Bu yoldan.
Taştan büyük bir avlu vardı
İçinde inekler,
Bir at, sürüyle ördek.
Kumsaldaki akasyanın dallarında
Rüzgarın elleri,
Kayboluşun bilmem hangi zamanı
Zamanlardan hangi an.
Birkaç gün oldu
Bir fotoğrafın şarkısı çalıyordu gramofondan,
Yalnızlığını yaşardı bu alemde
Girdiğinde evine
Karanlık tozlu
Bir hava karşılardı.
Derin mavi gözlerinde bir buğu
Kamburunda bir sızı
Deniz feneri bakıyor
Gözleri kapalı akşamlar bekleyen,
Güneş yağıyor maviliklere
Ruhum bırakıp gitmelere tutsak…
Kumsalda ayak izlerim,
Sözlerim mısralarımda…
Hırçın dalgalar dövüyor kayaları
Bir balıkçı atmış nasırlı ellerinden oltasını
Rastgele,
İnsanlar uçuş muşlar
Sokaklardan.
Rüzgâr yalıyor kaldırımları
Çanakkale’m
Kurşun,
Dolu olmuş yağarken
Yıldız patladı her gece
Sol yanımda,
Sümbüller açtı kınalı başımda…
Canım annem canım
Canımsın
Canımsın diyorum;
Başka bir şey diyemiyorum
Hiçbir kelime hiçbir sevgi sözcüğü
Anlatamaz sana olan sevgimi
Sen geliyor içimden
Ellerinde kırmızı güller
Güllerde dudakların yakamoz
Gözlerin yaprakların dokunuşları
Yosun kokulu,
Sözlerin türkü güllerin kokusunda



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!