Günün aydınlanan yüzüne eşlik ediyordu ötüşleriyle kumrular. Yağmur önce kokusunu, sonrasında sesini duyurdu bir melodi gibi. Gecenin pası ağzımda, yarıaçık gözlerimle sevgi denizinde kulaç atıyordum yine. Güne karışan onca sesin içinde son sözlerindi kulaklarımda yankılanan.”SENİ SEVİYORUM”… Ne kadar zamandı duymayalı bu iki sözcüğü…
Suskundu yüreğim, Tel örgülerinde sevmenin yasağına dolanan, asmanın filizi gibi sarıp sarmalasa da sevgim “Ben de” diyemedim…
Biliyorum sevmenin kuralı yok!
Yüreğe “dur” demenin,“Sus” demenin yararı…
Hep uzanır kolları, tutunacak bir yürek bulduğunda içine sığar mı düşünmeden, hesabını yapmadan bazen.
Satarsın gözlerinin dikkatini, ellerinin nurunu, bir lokma bile tatmadan
yoğurursun
bütün nimetlerin hamurunu.
Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı
Karun etmek hürriyetiyle hürsün!
Devamını Oku
yoğurursun
bütün nimetlerin hamurunu.
Büyük hürriyetinle çalışırsın el kapısında, ananı ağlatanı
Karun etmek hürriyetiyle hürsün!
bakıp görmek hissetmek güzel kaleme sağlık
Her ayrıntı yaşamın bir parçası.Ve her parça üzerinden aşkla ilişkilendirmeler...
Karşı-tepki olarak etkide bulunma adına ayrıntıların ve aşkla ilişkilendirilebilecek her şeyin bu günlükte yer alması gerekiyor olmalı gereğini yerine getirmiş Şair.
Susup kalmak daha da fena abanacak karşıtı düşünülürse.18 Mayıs 06.00 öncesi ve sonrası İzmir böyle işte,dercesine...
Kutluyorum Efendim.
Erdemle.
tebrikler çok hoş anlamlı anlatım düzgün zevkle okudum
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta