Şehrin gürültüsü bir anlığına dinse, o sağır edici sessizlikte ne kadar çok sesin saklandığını duyacaksın. Herkesin aceleyle geçtiği bu kaldırımda, adımların ritmi aslında birer kaçış melodisi. Her pencereden sızan loş ışık, içeride tek başına yenilen bir yemeğin, söylenmemiş bir sözün ya da sadece var olmanın yükünü taşıyor. Kimse durup da diğerinin gözüne bakmıyor; sanki bakınca, kendi yalnızlığımızın yansımasını göreceğimizden korkuyoruz. Oysa her birimiz, binlerce kilometre ötedeki bir yıldız kadar uzağız birbirimizden ve o kadar yakınız da. Hava, birikmiş hayal kırıklıklarının ve umut kırıntılarının ağır kokusuyla dolu. Ve ben, bu büyük kalabalığın içindeki en küçük fısıltı olarak, hayatın ortasında bir mola yeri arıyorum.
Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi;
Devamını Oku
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum.
Eve ekmekle tuz götürmeyi;



Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta