Sessiz Gemi Şiiri - Yorumlar

Ölüm,insanlığın en esaslı muammalarından birisidir.Yeryüzündeki edebiyat tarihine ismini yazdırmış tüm şairlerin ölüm tem'i karşısında duruşlarına ait bir tasnif yapmak bile mümkündür.

Bu tem'e (ölüm) yaklaşımı bakımından ele alındığında Yahya Kemal, daha çok plastik bir sanat anlayışı izlenimi verdiği söylenebilir.

O'nun ölümle ilgili şiirlerinde ''son yolculuğuna gidenin '' gidişi ve gidiş mekanı kelimeler yoluyla yapılmış bir gravürü andıran bir resme benzer.

Örneğin bu şiirde gidişin seromonisi ve ritüellerine dair bir tablo sunulmuştur bize..

Rindlerin ölümü şiirinde ise ''hafızın kabrine'' dair şiirsel ayrıntı ve renklerle oluşmuş bir mekan resmi vardır..

ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde
gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter
ve serin selviler altında kalan kabrinde
her seher bir gül açar, her gece bir bülbül öter.


yine,


ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor;
lakin vatandan ayrılışın ızdırabı zor.

beytinde, ölüm kelimesine kadar varan şairin hızla bu dünyaya dair bir mevzuya ricat edişini görüyoruz

Öte yandan TSM'nin ölümsüz bestelerinden olan ''Dönülmez akşamın ufkundayız vakît çok geç'' isimli ''Rindlerin Akşamı'' şiirinin güftesinde, Yahya Kemal bize öbür taraf tarifi vermektedir.Ölüm sonrası için 'sükunlu gece'' gibi bir ifadeye başvurmaktadır.


Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükûnlu gece.


Hasılı Yahya Kemalin,Ölümün berisi ve ötesiyle ilgili temelli bir sarsıntı ve bir ızdırap çizgisi içinde yer aldığı aldığı söylenemez..

Ölüm ilanlarında bana mahzun bir tebessüm hissi veren ''ebedi istirahatgah'' ifadesi kadar ironik bir yapı arzeder yahya kemal şiirlerinde ölüm..

Aslında ölüm tem'inin Türk edebiyatındaki izlerinin sürülmesi, sagulardan başlayarak mersiyelere, Abdülhak Hamidin makberine, Necip Fazılın karacaahmetine,belki de cahit sıtkının otuz beş yaşına ve daha nicelerine uzanacak bir taramayı gerektirir

Ama şimdilik doğru olan, bu şiir vesilesiyle kaleme alınan bir yazıda Yahya Kemal de ölüme bakışına dair tezimiz çerçevesinde kalınmak gerekir diye düşünüyorum.

Şiirin kendi sanat akımı açısından, şekil şartlarını bihakkın yerine getirdiğini, musiki ve lirizminin ise hakkaniyet sahibi herkesce malum ve mükemmel kabul edilmesi gerektiğini teslim ederek son verelim sözlerimize.

emeğinize ve yüreğinize sağlık bu dünyadan bir başka dünyaya geçiş ancak bu kadar anlatılabilir kutluyorum değerli ustad saygılarımla kaleminiz daim olsun

Yahya Kemal Beyatlı denince şiir gelir aklıma ve ilk önce de bu şiir gelir. Zira şiir yazmak bir sanat ise eğer, Yahya Kemal Beyatlı üstat elbette ki gelmiş geçmiş en iyi şiir sanatçılarından biridir. Ölümü anlatma incelikle anlatabilir mi diye soran arkadaşların var, sen şairsin bunu bilirsin diye. Bu gibi üstadların yanında şairlik sıfatına nail olmak güzel olsa gerek ancak ben şair değilim ve haddimi bilirim, nacizane önerim bu şiiri okumalarını tavsiye etmek olmuştur. Sessiz Gemi muazzam bir şiirdir. Kısa bir şiir, uzun bir romandır. Üstad gibileri maalesef gelmeyecek, gelmiyor ya da gelmelerine veya ortaya çıkmalarına izin verilmiyor. Tebriklerimi sunuyorum seçici kurula saygılarımla... Mehmet Yücedağ

Çooookk sevdiğim bir şiir..bir çok seneler geçti.. dönen yok seferinden...Hayatın tekrarı yok ki ?

BU ŞİİR;
AMAN ALLAHIM!,
İNSANI KENDİNDEN GEÇİRİYOR!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.


ruhun şadolsun...tek kelimeyle muhteşem

Her dizesi ile aklımda yer eden, çocukluğumdan beri, şiir denilince aklıma ilk gelen çok sevdiğim bir şiir ''sessiz gemi''
Şairi rahmetle anıyorum.

yıllardır ezberimde olana zaman zaman okuduğum bu muhteşem şiiri bu köşede bir kez daha okumak güzeldi.Üstadı rdahmetle anıyorum, seçici kurula teşekkür ediyorum.

çok severim bunu...

İşte budur.
Şiiri jüri üyelerine atfediyorum.
Ustadın mekanı cennet olsun.
Saygılarımla....