Seslendirilmiş şiirler = Karanlık Şiiri ...

'Gelince hidayetin aydınlığı
Ortaya çıkar karanlığın yalancılığı” karanlığın içindeki aydınlık, aydınlığın içindeki karanlık görmek isteyen görebilir bu ne şaşkınlık...teşekkürler paylaşımınıza sevgi ve saygıyla kalın

tebrikler

Karanlığa kara gözlükle bakmak. İlginçti üstadım. Başarınızı kutluyorum.

kutlarım

Kutlanmalı karanlığın içinden aydılığı bulup çıkaran bilgeler. Ne mutlu, ilimleri ve eğlemleriyle Karanlıkları, bunun yanında karamsarlık ve yoksunlukları aydınlığa dönüştürenlere. Ne mutlu
Aydınlığın değerini bilenlere.En önemlisi karanlığın içinde bile, onun varlığını hissetmeyerek herşeyin aydınlıkta olduğunu düşünenlere. Karanlığı mahkum ve yenik, aydılığı özgür ve muzaffer kılanlara.

Tam bilge işi yararlı ve anlamlı bir çalışma olmuş,sayın Çoban.
Dilerim aydınluğa açılan kapılarınız hiç kapanmasın,
o güzel yürek, aydınlığa hasret kalmadan özgürce çarpsın. Sevgi ve saygılarımla dost kardeşim.
Kemal Polat

tabiki karanlığın şafağı her zaman aydınlıktır üstadım...ama aydınlığı görmesini bilenlere selam olsun..tebrik ederim...selam ve saygılarımla...ibrahim yılmaz.

Karanlıkta olanlar
Kendilerini aydınlıkta sanırlar”

“Olmayınca aydınlık
Aydınlık sanılır karanlık”

“Gelince hidayetin aydınlığı
Ortaya çıkar karanlığın yalancılığı”
.....
kutluyorum
namık cem

Güzel bir bakış,güzel bir anlatım tebrikler Mehmet Bey.Selam ve Saygılarımla

Güzel Bir Şiir, Duyarlılıgınız için de Teşekürler, Umarım Aydınlıklar, Karanlıkların gölgesinde kalsın. Tebrikler...

kutsal kitaplara göre ismail-isak kardeş
araplar ismail’in soyundan-yahudiler isak’ın soyundan geliyorlar

eski bir şiirim..şimdi pasif..
yine böyle kan gövdeyi götürürken yazmıştım

Filistin Dramı Yada Musa'nın İtirafı

dün gece,
rüyama girdi Musa…!
bütün heybetiyle,
ve elinde asa…

bilseydim.. dedi..
böyle olacağını,
kıracaklar,
ezecekler,
yok edecekler,
kendi yeğenlerini;
bölmezdim ikiye kızıl denizi,
seyrederdim yok oluşlarını…!

Ya.. hiç çıkarmazdım mısırdan.
köle kalsalardı keşke..!
analarından emdikleri süt,
gelseydi burunlarından.

ne gerek vardı bunca söze..?
dinlemeyeceklerse…!
anlamayacaklarsa…!
inanmayacaklarsa….!
susardım yunus gibi,
tebliğ etmezdim görevi,
balığın karnına atılmayı,
alırdım göze …!

dün gece,
rüyama girdi Musa
elinde asa
üzgündü….!