İstanbulun en aydınlık caddeleri
yalnız yürüyorsan insanı serserileştiriyor korkudan
parlak bir geceye açılan döşekler alkol kokan
temiz bir suya açılmış gibi filikan
sonra rüzgar çıkıyor neslihan
rüzgarın kuzeyden estiği poyraz benzeri ama değil
rotamızı şaşırtamazlar
rüzgarın başladığı yer senin yanından kıyıya
fakat öyle ki eserken panjurların karşısında titrettiği
panjurlar ki hiç açılmamış
sahibi belli değil mülkiyeti
toprağı ortaklara bölünmüş gibi tapusu kirli
geçmişine bağlı bir bina halimselim
ayakta dikilmesi yalnız olmadığına delalet değil
çok eksik pirketlerle
boydan boya babaların yeni boyandığı
evine aç dönen çalışkan bir işçi mesaisinde
yayalara izin verilmeyen bir sokak içinde meyhane
yayaların hiç emsal ederek yürümediği
doğduğundan beridir emeklediği başka yerli
düşünmemiş
toprakta kalan tek gülünü pencere saksısında unutmuş
pencere saksısı sahipsiz oldukça şatafatsız binanın
hiç açılmamış panjurlu evine aitmiş
güvenliği eksik polisin girmediği
dört duvarı kapalı
kilidi herkesin anahtarı kayıp
ardına kadar açık takılmış keresteyi kapı sayıp
duvarları maviye boyanmış
rutubetten dolayı boyasını soyunmuş
beyaz tenini göze sokar gibi
sahibi belli değil toprağı çok ortaklı
Kayıt Tarihi : 11.10.2018 19:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
