Gündüz hayalim,
gece rüyam,
yanındayken gülüşüm,
yokluğunda hasretim,
ama hep kalbim,
hep duamsın.
Sana dokununca,
bir yaprak gibi titrer içim,
ateş kelebekleri uçar kalbimden kalbine,
nefesim kesilir,
binlerce yıldız yağar gökyüzümde...
Elimde değil;
kıskanıyorum seni ısıtan güneşi,
yüzüne değen rüzgarı,
dudaklarına değen çay bardağını…
Dokunduğun çiçekleri,
sevdiğin kediyi,
Bir varmış bir yokmuş
diye başlayan masallar gibidir hayat...
Bir vardır, bir yoktur dünya
ve içindeki her şey,
yani bir masaldır aslında yaşamak...
Sen de Mayıs gibisin,
papatyalar açtırırsın içimde
ve gülüşünle kelebekler uçar,
bahar gelir kalbime...
Ömründe bir kere olsun bir düşe uyanmalı insan,
bir gülüşe adamalı tüm hayatı.
Bir mucizeye tanık olmalı en azından.
En gerçek düşün,
en içten gülüşün,
en büyük mucizenin sevgi olduğunu anlamadan gözlerini kapamamalı hayata...
Ömrümce seni sevdim,
seni özledim,
senli rüyalarla avundum,
seninle hayaller kurdum.
Duamdaydın, kalbimdeydin, aklımdaydın,
yani yanımda yokken de hayatımdaydın...
Onlarca bahar geçti gidişinin üzerinden...
Gözlerimin kenarında çizgiler
ve başucumda
içi boş bir çerçeve var şimdi.
Fotoğrafın, parfümün ve mektupların
hala çekmecemde.
Gel saklambaç oynayalım,
birlikte sonsuza dek hayallerimize saklanalım
ve sadece mutluluk bilsin yerimizi...
Kitapçıda elime aldığım kitapların
rastgele sayfalarını açıp okuyordum,
sonra anladım ki okumak değildi bu sadece,
tüm sayfalarda hep seni arıyordum.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!