serçeler havalanır
şehrin üstüne
kimi sisten
kimi esintiden
kimi korkudan
gökten sicim sicim iner
değer ağaçların bedenine
defalarca
dut yapraklarından kıvrım kıvrım
toprağa kayar usulca
su…
göğüslere sinen hem cennet
hem de cennetten gayri bir şey
buğulu
kokulu
mor üzüm salkımlı
arzu ve yasakların derinliğinde
boğulur su
maziden kalma
bir kaç zaman sadece
saklı bir alev yanar
bir ateş daha ziyade
düşer uçurumlara
toprak kokulu bir duman
bir göl mağarasına
bir çöl ayazına damlar
ağır ağır
yankılanır ezgi ezgi
her defasında
kurşuni renkli gölgelerden
su…
bir arınma duygusu ki
rotasında bestelenir zamanın notaları
lalezarlardan ağıtlar savrulur
kavruk baharlara
en dar kapısından puslu sokaklara
serpilir fırtınalı akşamlara
su
yağan her yağmur büyütür acıları
leyli renkli bezirganlar
rüya içinde yaşarken
hayal meyal şeylerde
görünür bir katre
su…
biçimden biçime
renkten renge değişir
bir dokunuşla bütün evren
göklerin hediyesi bir üfleyişle
boşalır bütün yataklarından
su
sırrı o kadar açık ki
kutsal ruhtan yükselir istisnai alevler
ateşten ışıklar saçarak
sızar çatlaklardan
düştüğü ırmaklardan
henüz bir kara bulaşmamış
bir karanlık çökmemiş
güneşin saklandığı görkemli dehlizlere
boşalır
su
mavi buharlar yükselir
bir şelale havuzunun üzerinden
çiçek çiçek buğulanır
kuşların kanatlarında
yürür ışığın aynasına
bir yürür
bir durur
bir görünür
bir yok olur
buseler bırakır yüce dağ başlarına
bulut uçlarından toprağa
dökülür
su
redfer
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 7.5.2025 02:00:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!