bir ömür boyu hasreti çekilen memleket türkiye
aha şuracıkta koca bir sükunet kütlesi
sevgisi kalbe emanet uğruna canlar feda
bir nefeslik sigara kadar hükmi yok
onsuz yaşamanın
lacivert gök altında sokaklar
her şey toz, toprak, güneş ve gök renginde
buğday sarısı üzerine düşen her parıltı
dehlizlere, tünellere dönüşerek uzayıp gider
bir demet ışık şelalesi
toprağa gömülür
loş vadilere acılı bir hatıra bırakarak
dışarıda yağmur
taşlara vurdukça ses verir su
görünüyor ayna diye sonsuzluğun perdesi
toprağa düşer sağanak sağanak
akmalardan ibaret
yalın ayak sırrında akarsu
gecenin kalbine doğru yürür vakit
her masumun acı çığlığı olacak seslerden
uzadıkça uzayan nefeslerden
sonsuz zamanlar bir hayatın adı olur
ümide gök olmuş sözlerle
teselli ararım
dudaklardan dökülen serin hecelerde
gönle dokunur
cennet timsali vatan kokusu
ölüm kadar yalnız
çok farklı bir dünyanın eşiğindeyim öylesine
bir damla yaş ,
içimi silip süpürerek süzülürken
kan, yürek acısıyla pompalanır
her soğuk da, açlık da, yorgunluk da
vurur gönül teline memleket hasreti
tartsan ,dünya terazisine sığmaz bir nebzesi
dağ ,taş gibi, ağaç gibi
şuurun son noktası
bunalmalar, daralmalar, buhranlar içindeyim...
ateş ile duman mesafesi kadar
kalbimin her köşesinde
sevda kıvılcımları
birbirine değen değene,
perde perde sesler
açık pencereden yankılanır ezan namesi
yedi kat göğün tüm katmanlarına yükselerek
o kadim sırra erişerek
çözer ruhumdaki bilmeceyi
tecelli eder mübarek vatan hissi
idrakimin burcu ince çizgilerle bezenmiş
aklımın ucu bir ulvi düşüncenin pençesinde
öyle bir güzel ki memleketim
her ufkunda zuhur eder kızıl bir şafak
her merhalesinde güneşin bin bir tonu
yepyeni bir inkılabın heyecanını yaşarım
günün her saatinde
redfer *
Kayıt Tarihi : 22.4.2018 13:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!