Öğrencilerim benim,
Sevgili çiçeklerim.
Sizler her zaman ben,
Doğrulukla beslerim.
Yurdumun her yerinde,
Gel kardeşim artık sen,
Kimseyle alay etme.
Sev, sevil, oyna, ancak;
Sen kimseyi incitme.
Başkası uymasa da,
Keşke bir ağaç evim olsa;
Upuzun bir ağacın en tepesinde.
Bulutlara kadar uzansam,
Gökyüzünden her yeri görebilsem.
Uçaklara el sallasam,
Bugün yalnız kalınca şöyle maziye daldım,
Annemi ve babamı, Aliş’i hatırladım.
Biz dokuz kardeştik en küçüğümüz Ali;
Ali; şen, tatlı çocuk her haliyle sevimli.
Dokuz kardeş olunca haliyle zorluk çektik,
Bazen öyle olurdu ki bir elmayı bölerdik.
Nice koç yiğitler; gittiler, dönmediler.
Adanmış kurban gibi vatan için öldüler.
Ölümü göze alıp dönmeyi düşünmediler.
Bilirim ki şehidim değerin hiç ölçülmez;
Boşuna söylenmemiş Çanakkale geçilmez.
ARKADAŞINI İYİ SEÇ
Bencil, hırçın kimseyle arkadaş kalmak çok zor;
Onlar kötü huylarla seni yarı yolda kor.
Kibar, temiz, saygılı arkadaşlar ne hoştur;
Güzel huylu olmak var gerisi inan boştur.
Benim güzel uçurtmam,
Oynamaya doyamam.
Uçururum seni ben,
İlkbaharda her zaman.
Babamla yapmıştık biz,
Gözlerinin rengi kadar,
Yüreği de güzel kadın!
Sana yakışmaz hiçbir isim,
Nedir söyle senin adın?
Bütün isimler kifayetsiz seni anlatmaya;
İlkbaharın ayları;
Mart, nisan ve mayıstır.
Kırlar çiçek kaplıdır,
Gezi, piknik yapılır.
Yaz aylarına gelince;
Oyuncaklarım benim, onlarla eğlenirim.
Arabalar, trenler, sevdiğim askerlerim.
Uçaklarım, kamyonum bir de ambulansım var,
Oyuna başladım mı oda bana gelir dar.
Ortalıkta bırakmam, toplarım ben onları;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!