Burada
Eski fakat
Tutkulu(?) bir şarkı söylenmelidir
Tarih
Benden kalan her ne varsa toplasın
HUZURUNU GÖKKUŞAĞINDA TAŞIYAN YAĞMURLAR GİBİ
DİNMEYİ DE BİLİRİM...
Çünki Yugoslavya'da
Ya da Kuala-Lumpur'da
İnsanlar
Ortak şeyler için ağlayabiliyorken
Kağıtlar ve kelimeler boyunca susmak gerekebilir
Cinayetlerini
En seri işleyen zamandır oysa
-Katil
Ve en çok ona yakışmaz gözyaşı
Bu denizler,bu okyanuslar taşımaz avuçlarını,taşıyamaz
Çünki duyumsayabileceği herşeyi tüketmiştir takvimler
civar kentlerde yaşayan yiğitlere haber salın kırk gece ve gün bir çingene çadırında sevdamızın kutsiyyetini tartışacağız
Ağaçların konuştuğunu görmüştüm halbuki
Puslu bir sinema filminin üçbinyediyüzyirmiikinci karesinde
Bir keresinde
Yugoslavya'da ya da Kuala-Lumpur'da
Bir başka tükense de zaman,akşamdır ne de olsa
Yarım kalmış günce denemelerinin çocuğuyum ben
Ama tükendiğimi
Evet ki
Hissediyorum
Duyurularına
Ve afişlerine aldırmadan bu kentin
Yozlaşmadan
Ve yobazlaşmadan yürüyebilmek ne güzel
Allah'ım
Yürüyebilmek
Ne güzel...
Babam da bir zamanlar
Her genç gibi devrimini ceketinde saklarmış
Ve takvimini
Ve şarkısını
Ve cinayetlerini
Ve yugoslavya'yı
Ve ülkemi
Ve kendi siyahında boğulan gecemi
zaman
Daha ne kadar saklayabilir acaba...
Kayıt Tarihi : 1.3.2004 11:19:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!