Hangi kafesten uçarsa kuşlar
Hangi zincir kırılırsa gönülden
Biri özgürlüğüne kavuşur
Kalan hüküm giyer hayatı üstüne
Biri üzülür biri mutlu olur
Sen beni mutlu bil
İlk!
Kimin sonusun bilemem.
İlk!
Ben söyledim söylenebilecek bütün sevda sözcüklerini.
Kulağına
Bana İstanbul’u anlat
Masmavi bir mezarlıktan bahsetme ne olur
Yıkılmış hayalleri bile çalınmış insanlardan söz etme lütfen
Havanın suyun bedava olduğunu şiirlerle süsleyen şairlerin kinayeli söylemlerini hisseder gibiyim.
Bana İstanbul’u anlat
Hadi hayat bir aşk sipariş edelim en acıklısından
Gelen gideni aratmıştı çoktan
Aranılanda ya numarasını değiştirmişti ya da numaradan değişmişti!
Yeterince güvensizdik
Dik durmaya çalışıyorduk hepimiz
Bu güvensizlik kırmıştı dizlerimizi
Kandırma kendini boşuna
“O hikâye yarım falan kalmadı
O hikâye o kadardı.”
Eski aşkları unutmak için
Resmi aşkların koynuna girdi insanoğlu
Keşke beni sevmeseydin
Ben sevmek nedir bilirim
Gözyaşlarımı saklarken
Sakınırken gözümden sevdiklerimi
Bir başkasına ait yürekte boğulmak nedir bilirim
Beni hep en güzel yanımdan kırdılar
Nereye düştüysem orada filizlendim
Her mevsimde sınadılar düşlerimi
Kışın kırdılar gömdüler kara
Kardelen oldum...
Bana küllerimi verin
Her defasında gözyaşı ile sulanmasın toprağım…
Bana küllerini verin
Dualar okunup soğuk bir mermere yazılmasın adım...
Parayla ibadet edip ayin yapmasınlar üstümde…
Hep sana yazılan şiirleri sahiplenir birileri
Yahut şarkılarda arar kimi,
Kimi sevdiklerini bilmeyen sevda gelincikleri
Bir kedim bile var yine de anlamayacaksın
Kaybettiğim insanların arkasından neden gülümsediğimi
Uzun zamandır dökülmüyorsun dilimden
Düş desem düşlerimden
Kırılırsın diye susuyorum.
Hangi yaşta olursam olayım
Ne tuhaf senin yasını tutuyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!