Dinle bak yar,
Sanki ölmüşüm gibi,
ölüm fermanımı
yazmışlar kara bir tahtaya.
Tarihi geçmiş olan acılar gibi,
Neşter atıyorlar sızım sızım sızlayan yaralarıma.
Nefessiz kalayım diye mi?
Yüreğim, sensizliğin ortasında depreşiyor.
Hem yeryüzünde,
hem içimde depremler oluyor.
Bir kapalı cezaevine düşmüşüm sanki,
görüşüne gelinmeyen bir mahkûmum.
Bilseydim gaibi,
geleceği,
seni yüreğime alır mıydım, bilmiyorum(!)
İşte halimiz ortada,
Yaşananların ötesi var mıdır,
onu da diyemem sana.
Yordum seni...
Ve en çok da kendimi.
Suskunluğun umuduna,
bir Anka’nın kanadına bağladım sevgiyi.
Umudu,
yarını...
Gönderiyorum sana.
Mavi, umuttur derler,
dert etme istersen.
Benimkisi de işte onun gibi,
hiçbir zaman bitmeyen bir umut.
Sana,
senin umutlarına bağlanmak gibi...
Yani,
hiçlik makamında
bir tutam umut işte.
Ucunda sen varsın diye.
Kah sensizliğin gölgesinde süren
bir yarın,
bir dün,
bir bugün...
Kahrının hüznünden
yine ağladığım o an,
umut kapısını açık bıraktığım
sensizliğin ertesi...
16.07.2025
~ Gülay Özdemir ~
Kayıt Tarihi : 16.7.2025 21:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yorumsuz:))
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!