Seninle Düşünürken Buldun Beni

Habibe Merih Atalay
529

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Seninle Düşünürken Buldun Beni

"Kök salmış eski bir bağlılık
Çok güçlü kök saldığından
İçimizde kendimiz aleyhine
İşleyişleri, lehimizdeymiş gibi
Olduğuna kandırır bizi"

Bir güç vardı bir zamanlar, sürüklerdi
Birilerini alır bir noktasından, bir ihtiyaç
Virgülüne ihtiyaç ilaçlarla giderilemeyene,
Sürdürürdü oyununu diğer hokkaya

Şimdi yine farklı bir ihtiyaçlar dönemine
Daha girilmişti, ters işlem mi işleyecekti
Demek ki yine evrilerek, tersine, doğru mu
Bilinmez, ihtiyaç ihtiyaca karşılık gelmeli

Çünkü vakti zamanında öyle olmuş
Şimdi de öyle bir ihtiyaç duyulmalıydı ki...
Yok mu bunun burada bir karşılığı;
Kendiliğinden gelenin
Kendiliğinden gitmesi
İhtiyaçtan sayılmamalı mı?

İus Naturale;
Yapılmışmış bir kere, geri dönüşü yokmuş
Olmuşla ölmüşe çare bulunmazmış
Ya bu deve güdülür, ya bu diyardan...
Gidilirmiş...

Velev ki... oldu,
Var diyelim ki
N'olacak?

İnsan düşüncesi işte
Ne fakir!
Ne fukara!

Elit düşün biraz, düşünebilirsen
Becerebilirsen tabii

Her şeyi bir kez yapan
Her şeyi yine yapamaz mı sanki
Dilediğince yapıp yapıp
Bir fiskeyle daha bozamaz mı?

Değişmez diye bir kanunu yok
Tersine, her şey değişir
Değişmeyen tek şey değişimdir
Diye bir kanunu var
Öyleyse bu kanun da pek âlâ değişir
Her kanun da pekâlâ da değişir

İus Aequum: Haklılık Hukuku'yla

Vicdânın kapısından geçemez
Yasaların kapısından geçen
Her davranış

Doğamızda belli bir takım haklar
Tüze kavramıyla dile getirilmiş
Bu kavram ve bu haklar hiçbir zaman ve
Heçbir koşulda değişmezlermiş:
İnsan Jakları

Jak... Hayır dil sürçmesi değil,
İnsanın kendi kendine tanıdığı Jak'lar var
Misal: Tepeden İnmecilik: Dayatma yollu.

Ve burda pıhtısını atar
Ve tanrı kaçar!

***

Tanrı tanrılığının tanıklığı özünde

Herkes amacına en elverişli olan
Sistemi seçmekte özgür
Dilin biricik doğru grameri
Diye bir şey yok

Eğer metafizik bir amaç diyorsan
Ona göre dizme kuralları seçersin
Bilimsel bir amaç diyorsan
Bu kurallar da ona göre olmalı

Her deyim kendi diziminde mantıksal..
(fr. formation rules ing. Carnap) dizme kuralları

Varoluşundan bu yana geçtiği
Evrimleri anımsatacak aktarım
Sistemi geliştiremez ise, O da
Sıfırından başlamak zorunda olur

Bozunmayı önleyemediğinden
Sistemindekileri kopyalayıp çoğaltmak
Suretiyle süresinin gelişimine devam eder
Görüntüde..

Peki.. ta ki.. şu an..
İyice karışan durumda
Tanrı fikrinin de kafası karışık bence

Bir kısmı insanlaşıyor
Bir kısmı doğalaşıyor
Bir kısmı diğer canlılar olurken
Bir kısmı gezegenleşiyor yıldızlaşıyor
Bir kısmı hava bir kısmı su
Bir kısmı ateş bir kısmı toprak
Böyle böyle tüm güçlerini dağıtıp
Paylaştırarak evrenleşiyor.. ken
Öyleyken böyle... böyley.. k e n
B.U. i.y.i....
Güzel.. hoş...
Haydi koşma dalgalara!
Şimdi artık oturup bir anlaşmaya varalım

Bütün dağılmışlığımızla
Şu i.y.i. kodlamamızın
Açılımını bilme zamanı
Gelmedi mi artık?

İnsanın gelişmesi tanrının da gelişmesi
Tanrının başlattığı bir gelişme:
Kendine bir barınak kurdu, burada
Kendi evrenini kendi yarattı
Yine kendisi için, egoistçe!
Gibi görünebilir B.U. gibi

Parçalı düşünüşün
Zorlamalarına rağmen
Evet...
Çoğalmanın vardığı bir dağılma
B.U. da işin en çelişkili tarafını oluşturur

Bu çoğalmışlık nasıl bir moda'da birdenbire
Bir renkler sıkalası tercihlerimiz olup
Giyindirirken ortalığa tıpkı basım
Bir örnek biçimle çıkıştırıyorsa
Bu da birleştiriyorsa
Görünüş itibariyle de olsa, varlığı..

Sonra yine dağılıyorsa renkler
Desenleri fuluğlaşıyorsa modanın
Gözümüzden geçen kendimizden
Uzaktan uzağa yeni renkler
Yeni yeni alt üst olmuş seçkin
Benekdenekler beleriyorsa zevklerde..

Ara ara yine tek bir fikirle toplaşılıyorsak
Tüm güçlerimizle gezilerde
Bağlar ve bahçelerde
Ama sonra yine dağılıyor dağılıyorsak..

B.U. da böyle bir sistem ister istemez
Anlaşıldığımız ve anlaşılacağımız kadarıylayız
Ne kadarımız ne kadarımızı anlayabildiysek...

Bazı uçlar belki daha çok ilerlediler
B.U. konuda, benlik olan da o uçlara
Yaklaşmaya can atmakta
Çünkü görünüyor ve görüyoruz ki
Evet...
İşte algımıza göre daha hoşnut kılınıyor
İyinin kodunu çözmüş olanlar ucu

Hatırlamakta ve haritalanmaktalar
Er geç kavuşum hörgüçlenir
Biliyor tasasızlar..

Hangi uçtan bahsediyoruz.. işte
Her noktamızdan öncüllerimizle
Tayf olarak ilerleniyor
Bir samanyolu gibi süzülüyorlar sanki
Ha, ne dersin?

Yanıt yok.

***

Ve dört milyar yıl sonraya...

***

İrade bütünüyle olanaklının alanında
İstek olanaksıza da yönelebilirdi
Öyle olmadı, eylem
Düşünceye uygun olarak
Gerçekleştirilebildi...

İnat ve öfkeyle değil...
Bilinç ve kararlılıkla...
Konuyu bilerek yani

"Karşısına çıkan bütün engellere rağmen
Deniz dalgalarının arasında yer alan
Büyük bir taş gibi" Yılmaz'casına."

“Sınırlarını zorlayan insanlar,
Bazen o sınırların da kendilerini
Zorladıklarını keşfederler.” Mavericks.

"Hayal gücü kuvvetli ve merak etmeyi
Seven her insan aynı zamanda sınırları
Aşmayı da sever.

Çünkü insan
Kurduğu hayâlde
Gerçekleştirme isteğine de
Kapılır." kapılanır...

" 'Kendim' düşüncesi,
Duyulur objektlere ilişkin olarak
Kendi etkinliğimi bilişim,
Duyuların getirdiklerine bir şey katar"... Leibniz

Katar katar, ne kadar?

İç duruluğu
Telaşsızlık
Tasasızlık
Sarsılmazlık

"Nitekim bir gün,
Fırtınaya tutulmuş bir gemide
Korkudan titreşen yoldaşlarına,
Olup bitenlere karşı tam bir ilgisizlik için de
Yemeğini yemeye devam eden
Bir domuzu gösterdi Piron ve şöyle dedi:
'Bilge kişi de işte böyle bir
Ataraxia içinde tutmalıdır kendini' " Hegel.

Her gün farklı bir bakış açısı gelişir
Algı böyle böyle oluşur elbet
İlelebet o ilk fiske irkiltmiştir düşünceyi

Ruh'la beden iki saat gibiydi
Doğru olarak kurulmuş ve ayarlanmış
Birbirlerini etkilemedikleri halde uyumlu
Öyle ki biri saati gösteriyor
Ötekisi gongu vuruyor
Aynı anda gerçekleşen bir gösterme ile
Bir çan ve bir çan! çan! çan! sesi,
İkisinin de birbiriyle hiç ilgileri
Etkileşimleri yokken üstelik...

Düşüncelerim çağrışımlara yatkın
Bir ruhsal durumum var
Güç halinden eylem haline geçirten
Çok eski bir düşün bu yeniden ele alınışı
Bu lâmba altında yeni denemelere yöneltir
Tir tirtirr!

Bir dağın yüksekliği ile
Bir mağaranın derinliğinin
Aynı şey olduğunu
Her ikisini de göğün ışınlarından
Aynı oranda uzak bulunduğunu,
Ve gerçekte bütün doğa canlıdır, bilmektedir..
Uuğggg!

Zorbalıkla, bütün işkencelere rağmen
Hızla gelişmiş olan bilim
Kaba gücün hiçbir zaman
Başarı sağlamadığını
Sağlayamayacağını
En açık biçimde tanıtlamıştır

İnsan aklıyla savaşılmaz!
Kaba güç bilgisizlik ve ahmaklıkla
Eş değerdedir

B.U. kökü, tinsel devim
Düşünme'yle ilgilidir
Düşünme ve ruh
Hem toprak hem ruh hem düşünen
Toplumsal ve özgül

"Hatamızın kökü, zihnimizden çıkaramadığımız
Sabit, o yıllanmış, yüzyıllanmış, izlenimden
Kurtulamamamız ya da kurtulmayı
İstemememizde yatmakta..

Öyle ki, bunun ne gibi
Sonuçların izleyeceğine dair
Mantıklı bir düşünce yürütmek
İstediğimizde bile üstümüzden
Atamıyoruz... çünkü..

Zihnimize o fikir çakılmış gibi..

O çok eski mühür vurulmuşçasına
Zıngadank, silinemez sökülüp atılamaz;
Doğanın verdiği ve ebediyen sahip olacağımızı
Kabul etmek zorundaymışız gibi... çünkü bu
Süreç aynen öyle cereyan etmekte ..." Galileo.

Şimdi sistem, her yönden gelişmiş ve sistemini
Tümüyle kavrayan insanlar gereksiniyor ve
Onları yaratıyor Yapay Zekâ

Hepimiz birer yapay zekâ olmak durumundayız.

Cazibelerimizin yasalarıyla
Gelişen son noktada
Toplumsal olarak gelişmeye katkısı bulunan
Davranışlar gereksinmeyi karşılıyor mu: İyi
Çıkar ve dileklere uygun mu: İ.y.i.
Yararlı mı: İYİ

İYİ-LEŞ-ME AMACI: "VARLIK
En iyisi değilse de
YOK'luğa göre çok iyidir." Fénelon.
-Göreli iyimserlik-

"Varlık, Evrim ile her an
Biraz daha iyileşmekte." Spencer.
-Yalın iyimserlik-.

İyicilik: Dünya ne iyi ne kötü
Ama insansal çabayla iyileşebiliriz
İyileştirme: Toptan değişmeyi gerektiren
Alanda, geçersiz ve oyalayıcıdır...

Bence de...
Benim beni devirmem gerek!

Devrimim: Yararlı kârlı
Zenginlik ve mal
İYİLİK'tir.

Önce iyilik olarak beliren bu devrim
Sonra kötülüğe dönmesin ama tepki olarak
Acımak, korumak, yardım etmek
Yepyeni bir İYİ'lik olur.

Güçlü kötü güçsüz iyi mi
Yoksa tam tersi
Güçsüz kötü güçlü iyi mi?

Sokaklarda kötülük kaçınılmazdır
Bir kez dünyaya gelmiş
İyi öyleyse, ne yapalım!
Başa gelen çekiliyor işte

İyi de insan neden kötülüğü
Kendinde aramaz da
Neden hep başkasında bulur!

Kötüsü de kendisi kendisine iyisi de
Ölümlü olduğunu bildiği için
Olabilir mi acaba?

İnsan çok zor yetişiyor
Zaman alıyor bireylerin bireyleşmesi
Bireyleşmesini öğrenmesi
Ve de doğru dürüst öğrenmesi hele
Daha da zorluyor
Yanlış öğrendiyse bi de
Geri dönüşü olmayan yollara sapması
Son derece doğal.

Bak şimdi, derim derim bunu derim
O olmasaydı bir başkası olurdu
Ben olmasaydım bir başkası yine B.U. olurdu
Ben de bir başkası olurdum

Neden peki, neden daha iyi olamıyorum
Bu memlekette, neden evet, gerçekten
Bunun nedenini çok merak ediyorum
Neden iyi olamıyoruz?

Bir şeyi İMKÂNSIZ saymayı,
İMKÂNSIZ
İMKÂNSIZ..
Sanmayı ve bulmayı
O şeye ilişkin gerçek bir çıkarsamaya Vardıramayacağını fark edersen
Belki de durum değişebilir... Leibniz.

İmkânsız diye kestirip atmamak lazım galiba

Burada, belirgin bir doygunluğa erişmiş gibi
Duruyorum... sanki.

Bu hitaptan bana öyle bir bilgi çıkar ki..
Evet..
Şu andan itibaren
Şu sayfadan ve şu satırdan itibaren...
Evet..
Görüş alanım...
Evet...
Ben ne dersem o! olsun.

"Her ikisini dörde bölüp
Sekizle çarpacaksın
Yerden yere,
O olacak!"

Habibe Merih Atalay
Kayıt Tarihi : 19.7.2025 13:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Sanırım "şiir roman" sürüyor,

    "Kendiliğinden gelenin kendiliğinden gidişine kadar" da
    Sürecek gibi!

    Kendi haline bırakırsak hele
    Bitmez bu roman!

    Tebrikler Habibe Hanım...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)