"Seni seviyorum”
Çok ağır bir cümledir..
Herkese söylenmez..
Bazen yıllarca aranır..
Bazen yıllarca beklenir,
o bir çift sözü duymak,
Ve söylemek için..
Dili yakar, dudağı yakar,
bedeni kavurur, lime lime eder.
.Velhasıl yürekli insan işidir..
Bir ömür pahasına bir defa söylenir..
Keşke baba seni seviyorum
Ana senin gibi sevmiyorum demeseydin
Benim için alamadığın izini,
Yolda rastladığın için almasaydın,
Bana bulamadığın zamanı bir yabancıya ayirmasaydın,
Sevgiyi her bedene uygun bir hırka gibi
Her önüne gelene hemen giydirmeseydin…
"Seni seviyorum" demek,
Yalnızca bir kelime değildir.
O kelimenin ardında
Kırılan kalpler,
Yarım kalan umutlar,
Ve yitip giden güvenler vardır.
Kolay söylenmez,
Çünkü her söylenişinde
Bir yemin gibi
Yüklenir omuzlara.
Şimdi bu yeminle yaşamak,
Yükü ağır bir borçtur.
Söylediğin her "seviyorum",
Geriye bıraktığın izlerde
Bir damla gözyaşı,
Bir parça pişmanlıktır.
Keşke hiç söylemeseydin,
Ya da keşke
Benim gibi sevseydin...
Gözlerim yorgun,
Sözlerim yorgun,
Sevmelerim yorgun.
Oysa yorulan sen değildin,
Yıpranan bendim.
Her bir damla gözyaşında
Bir parça umut kaybettim,
Her suskunluğunda
Bir parça benden gittin.
Şimdi ne kadar "Seni seviyorum" desen de
O sözcüklerin tınısı bile
Boş geliyor bana.
Çünkü biliyorum,
Bu sevgi,
Her zaman en çok
Bana acı verecek.
Artık ne bekliyorum ne arıyorum.
O bir çift sözü duymak için,
Ne de söylemek için.
Bir zamanlar omuzlarımda
Taşıdığım ağır yük,
Şimdi kalbimde
Birikmiş bir yorgunluk sadece.
Oysa ben,
O kelimelerin en saf halini
Yaşamak istemiştim.
Şimdi ise,
O kelimelerden arta kalan
Kocaman bir sessizlik.
Herkes kendi kadar severmiş,
Benim sevdam, sana fazla geldi.
Seninki ise, bana bir hiç.
Bu yüzden yollarımız
Ayrı düştü.
Kelimeler kifayetsiz kaldı,
Yüreğimiz paramparça.
Ne senin bana yetti,
Ne benim sana.
Her sevda,
Kendi masalında
Kaybolurmuş...
Bedenimde hala o yangının izi,
Dudağımda kavrulmuş o sözcüklerin tınısı.
Bir ömürlük bedeldi bu sevda,
Bana sunduğun hırka ise,
Yaralı bir yabancıya emanetti.
Şimdi ne sana "seviyorum" diyebilirim,
Ne de o eski sevdalara dönebilirim.
Benim masalım,
Yarım kalmış bir hayal artık.
Senin masalında ise,
Yüreksiz bir sahtelik…
Yarım kalmış bir hayal, bir yalan,
bir acımasız gerçek şimdi.
Bir daha kimseye inanmam,
kimseye o ağır yükü yüklemem.
Çünkü biliyorum; her sevda,
kalbinde bir mezar,
omzunda bir tabut,
dudağında ise yarım kalmış bir yalan olur...
Ve ben o yalanı,
bir ömür daha taşımak istemem.
Şimdi bir yabancı gibi,
Kendi kalbimin eşiğinde bekliyorum.
"Seni seviyorum" cümlesi ise,
Sadece bir hiçlik şimdi.
Yarım kalmış bir hayal,
Bir ömürlük yalnızlığa dönüştü.
Ve ben,
Sana söyleyeceğim tüm güzel sözleri,
Artık kendime fısıldıyorum.
Kalbini kırmayayım diye sustum,
Sustukça içimde fırtınalar koptu.
Ben öyle geniş biri değilim,
Güvenirsem kıskanmam.
Ama güvenim sarsılırsa,
O kıskançlık,
Yangın olup sarar her yanımı.
İçimdeki aslan zincirlerini koparır,
Ve o zaman ne ben,
Ne de bu dünya,
Kimseye iyi gelir...
Senin için sessizleştiğimde,
İçimdeki volkanlar patlar.
O sessizliğin bedeli
Karanlık, kıskanç gecelerdir.
Sana emanet ettiğim bu kalp,
Şimdi her dokunuşta,
Bir yabancıyı hisseder.
Ve o zaman,
Senin masalın,
Benim için
En büyük cehennem olur...
Şimdi bir yabancı gibi,
Kendi kalbimin eşiğinde bekliyorum.
Sana söyleyeceğim tüm güzel sözleri,
Artık kendime fısıldıyorum.
Ve biliyorum,
Bu sessizlik,
En kıskanç fısıltıdan bile,
Daha çok yakacak canını...
Kayıt Tarihi : 31.8.2025 16:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!