Sen istemedin böyle olmasını, bende… İstem dışı yürüyüp gitti sular ayaklarımızın altından içinde bizi sürükleyerek… Kavuşmalara kucak açıp işlendi zaman… Aynı dilden konuşup, farklı tercümelere girişlerimizdi bizi özel kılan… Sen soğuk iklimlerin kardeleni, mevsimler değiştikçe renklenen elvan çiçeği… Sensizliğin nöbetlerini tutuyorum. Hayat umurumda değil ben sensizliği yaşıyorum. Seni seninle olup sensizliğinle yaşamanın girdaplarına sürüklenirken, küçücük bir ışığa göz kırpıyorum. Işığım gözlerindir sevgili… Hayatın sunağına işlenişimiz çiziyor yönünü, farklı bir rüzgâr esiyor çokça hissedilip bizi savuruşuyla… Ne adı belli ne sanı yaşanılası yanlarıyla…
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin;
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Devamını Oku
Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem!
İsterseniz hayat aşını verin;
Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl delinmez küfen?
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta