bitik bir cuma evvelidir üzülen pervazlarda
ne kadar dalgın şehir
ne az kayboluyorum sokağında
yaslanma bana
donar sureti sesimin perdelerde
iadesiz nameler ifadesiyim ısırgan hecelerde
nemli bir nazımın son mısrasıyım
Çok şey var ki, geride kaldı
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
Devamını Oku
Dönüş yolları kapalı,
Kara otağ içindeyim;
Yerde de kara bir halı...
Çok şey var ki geride kaldı
Nice sisli-sevgili yüz
'Nsi/Nadir Sayın' Rümuzlu şahsın buraya yorum diye yazdığı kızıl hezeyanları Müslüman bir şair olarak şiddetle telin ediyor itham ettiği AKP lilerin ve imamların onun sçma iftiralarıyla zerre kadar alakası olmadığını, o saydıklarının kendi kızılbaşların da ve sadece ismen imam olan aslında kızıl birer militan olan takiyyeci yoldaşlarında bulunan bariz vasıflar olduğunu cümle alem'e ilan ederim! Ve atalarımızın güzel bir sözüyle işi bağlarım;' AZAN KÖPEK CAMİ DUVARINA SİĞERMİŞ!'
Bu gibi nadan müfterilerden gayri herkese hayırlı çalışmalar dilerim.
unutulmuş birkaç yağmur damlası
dekolte kahkahalar
sırtı açık bir bakış çiseliyor dillerde
saygılı ve kaygılı aylak kirpiklerim
düşük kentler kotarıyor edepsiz eteklerde
susuyorum
annemin korkusuna bürünüyorum usulca
babamın karaya vurmuş sabrına
tanımazdan gel bu defa
sen'im bir yerinden ölüyor mutlaka
ve beydağının karnına düşüyor
en koyusu adının
..
işte ŞİİR...
bu dizelerden sonra hangi cesaretle şiir yazacağım...
evet unutulması mümkün olmayan yoksul anılar. bir çoğumuzun cebinde arada bir elimiz değse içimiz sızlar.
ırgat avuçlardan sızar kelimeler
kahverengi kum fırtınasına teğet
kırk yıllık hatır damıtır dibek
ve
fincana dökülür usul usul şiir
Alın bir o kadar da benden SAYIN TERELLi rumuzlu …Böyle giderse holdinglerin, cemaatlerin, süpermarketlerin ve işportacıların da reklam yeri olacak burası..Ve daha ötesi Buraya İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU-gurubuna herkesi davet eden kirliliğinin ikinci yakası ise burda ki Salih Kozan beyin ÜYELERİNE diktatör kiimliğini kullanması ve onları beyinsiz/düşünme niteliği olmayan koyun yerine koyması ve AŞAĞIDA Kİ YAZIMI gruba astım diye bana sil emiri verme girişimi….
Dedim sayın diktatör/yazıya özgürlüğü yasaklatıcı zihniyet, grup kurucusu sizsiniz, grup sizin..Ve slogandan öteye gitmez:
BİLGİ PAYLAŞIM SAYGI PAYLAŞIM SEVGİ PAYLAŞIM EN İYİ PAYLAŞIM gibi gizli kuzu postuna bürünmüş kurt ta sizsiniz..Ama ben burayı terk ediyorum..benim yazdıklarıma çıkar siz karşıt bir tez oluşturur, görüş ve inacınızı yazarsınız…Ama siz benim düşünme ve yazma özgürlüğüme değil emirle yazıyı kaldırmak tek kelimeme dokunamazsınız.. Ve de aşağıda gördüğünüz gibi yazının tek kelimesine dokundurmadım..
Şiiri..akıcı ve kullandığı akıcı Türkçesine..şairine saygıyla…
..
Gizli Dalkavuklar, Gizli İmamlar
Osmanlı döneminde el-etek öpen ve çeşitli şartlatanlıklarla şaha-padişaha ve saray ahalisine eğlence kaynağı olan tipler gizli imamlar güdümüde ‘profesyonel dalkavuklardı’. Çünkü onlar geçimini önüne atılan bir kese dolusu para ve altınla sağlayabilirlerdi. Denebilir ki eskiden ‘dalkavukluk’ ve ‘gizli imamlık’ bir nevi meslekti.
Şimdi ise yürürlükteki düzen ve siyasi güç tarafından bilinçli olarak sadaka kültürlü bir toplum oluşturma politikası hızla yayılmakta.
Ve gizli dalkavuklarla gizli imamlar da tabii…
İthal malı horozların ve din tüccarlarının güdümünde becerilmiş ve kuluçkaya yatırılmış binlerce tavuğun on binlerce kuş gribi taşıyıcı civcivleri çöplükleri doldurmuş durumda. Bu kuş gribi civcivler toplumda yayılan gizli gizli imamlar güdümünde gizli dalkavuklardır.
Çünkü bu yayılma, sadaka toplumu yaratılmasının en önemli ayaklarından biridir.
Fakir-fukara, işçi, esnaf, köylü, emekçi, düzensiz düzene karşı olan, inancı bireysel gören ve toplum bilinci güçlü birey ve onurlu bir insan, yurt sever, doğasever, yaşam severseniz dalkavuğun sizinle pek işi olmaz ve tabii ki size işi düşmediyse.
Kültürü yozlaşmaya yüz tutmuş toplumlarda gizli dalkavuklar ile gizli ihbarcı imamlar bulunmaz mal gibidirler. Sevilir gibi görseler de gerçekte alay konusudurlar ve bir gruba mensup gizli dalkavuklar, kesinlikle diğer bir grup içinde barındırılmazlar. “Her horuz kendi çöplüğünde öter” deyimi gibi her gizli dalkavuk kendini kabul ettirdiği/hissettiği çöplükte öter/ötürülür ve yaşarlar.
Gizli dalkavuk ve gizli imamlar var olan düzenden/sistemden yanadır ve düzenin/sistemin adeta koruyuculuk ve ihbarcılık görevini üstlenmiştir.
Bir kişi işsizse, okuyamamışa, açsa suç düzende/sistemde değil ona göre hep kişinin kendindedir.
Greve, protestoya, yürüyüşe karşıdır. Patroncu, belediye reisçi, başkancı ve başbakancıdır.
Korkusu, hayranlığı, itaatkârlığı güçlüdendir ya da güçlü simgelerdendir; ilahiyatçı, imam, ağa, gazino ağası ya da mafya babasıdır. Güçlülük güdüsünü olan ihtiyacını ise güçsüzlerden alır; çocuktur, zayıf olandır, fakirdir.. ve onları ezer, aşağılar, köle gibi kullanır ve duygusunu sömürerek korku imparatorluguna koşar.
Gizli dalkavuk ve gizli imamlıkta hiyerarşi vardır. Bu olmazsa yaşaması olanaksızdır. Örnek verirsek belediye encümen azası grup başkanına, grup başkanı belediye sekreterine, sekreter belediye başkanına, belediye başkanı ise cumhurbaşkanına… saygıdan değil daha çokca korkudan/pozisyonunun elinden alınacağı içsel debelenmesinden el pençe divandır.
Eğer işin merkezinde karşılıklı çıkar ortak amaç ve hedefler yatarsa, gizli dalkavuk ve gizli imamlıkta, bir alt kademedeki bir üstüne, vicdansızlık/adaletsizlik pahasına boyun eger. Ve üst kademedekinin her şeyi doğrudur, mubahtır, haktır. Adam hırsız mıdır, dalavereci ya da sübyancı, yalancı mı? ... umurunda olmaz. Alt, üstü hep savunur. Üst ise altını hep korur.
Bunlar genellikle işlerini sinsice/gizlice yapan kapalı gruplardır. İçyapılarında, diyelim ki bir kapalı politik parti içinde, hiç bir grup tartışması, sorun ya da eleştiriler dışarı yansımıyorsa, bu o partinin kendi içinde uyumlu, çok ahenkli olduğundan değil, gizli dalkavukluk ve gizli imamlık hiyerarşisindendir. Bu kurala uymayan aforoz edilir, gruptan dışlanır ya da yok edilir.
Siz hiçbir kendini falanca cemaatinde özdeşleştirmiş bir din adamının, ilahiyatçı, profesör ya da basın grubunun/yazarın*** o hareket başını eleştirdiğini gördünüz mü? Siz hiçbir kendine siyahım ben diyen parti başkanının, kendi grup içinde, hayır kardeşim biz bazen griyiz, ara sıra ak’ız dediğini duydunuz mu?
Gizli dalkavuk ve gizli imamlık yüzeyseldir, yüz yüze tartışmaya pek girmez, uzaklardan ihbarcı ve suçlayıcı, aşağılayıcıdır. Bu ise esasında kendi aynasıdır. Başka bir çöplükte yer edinmişse/edindiriliyorsa bulunduğu çöplüğün horozuna kıçını ve sırtını döner.
Gizli dalkavuğun ve gizli imamlığın, dalkavuk ve imam olmasında en belirgin süreci, bebeklik ve çocukluk döneminde gördüğü yetişme tarzıdır ve oradan doğar. Bu yetiştirilme boyutuna devamen onu gizli dalkavuk, gizli imam yapan birincil sistemin kendisi, çevresi ve yaşam ortamları ve koşullarıdır.
Gizli dalkavuk ve imam, eğer hayat sürecinde kendine hayat gidişatında ya da eğitiminde, bir beyin süzgecinden geçirdiği, alternatif yaratamamışsa, maalesef hep gizli dalkavuk, gizli imam kalmak, çöplükten çöplüğe taşınmak ve bir gün bir sarayın çöplüğüne erişeceği sevdasıyla yoluna devam eder ya da içsel çarpışmalarla kronik stres/depresyonda yaşamak zorundadır.
Toplumda gizli dalkavukluk ve gizli imam eşittir gizli rüşvetçilik o da eşittir gizli mafya düzeni o da eşittir korku imparatorluğu. Biri diğerinin varlığına muhtaçtır. Hepsinde hiyerarşi itaatkarlık, kişisel keyfilik, bir mezhebe, simgeye bağlılık ve kendi dışındaki dünya ya ise devamlı korku, kriz ve kaos pompalamaktır.
Düzensiz düzende bunlar at koşturur. Ticarette, siyasete, trafikte ve kurum kuruluşlarda iş bitirenlerdir.
Her ne pahasına olursa olsun evrensel adalet ve hukuk yerine, kendi adaletini oluşturma ve yayılmak, alabildiğine büyümek peşindedirler.
Ne zaman ki tüm toplumun genelini kapsayan güven ortamı ve eşitlik; barınma, iş, eğitim, sağlık gibi alanlarda mahallede, köyde, kasabada ve şehirlerde kitlesel duyarlılık/bilinç bariz olarak kendisini gösteriyorsa ve bunların yaratılmasında halkın güç birliği/dayanışması, bilinci görülüyorsa, ancak, o zaman bu gittikçe yayılan virüse etkili aşı bulunmuş demektir.
Sevgilerimle, Saygılarımla,
Nadir Sayın
***= Yazar veya bir basın/yayın kurumu’nun olmazsa olmazı objektifliktir. Toplum, insan, devlet, siyaset, din, ticaret, sosyal-kültürel yaşam, tıp ve sair benzeri gibi pek çok alanda herkese aynı mesafe ve tarafsızlıktır. “Etik” ölçümünün ilk kıstası bunlardır. Bu kavramın özüne etik olmayan her yazar ve her basın/yayın kurumu ama inanç, dünya görüşü, manevi değerler ama maddi olarak satılmış/satın alınmıştır.
Nadir Sayin
Keziban Hanimin 'cocuklugumun yoksul dusleri' siiri beni cok etkiledi.Iliklerimde hissettim,aglamakli oldum.
Kanima dokunuyor baskentin gozleri ??????...uzatmali sesler yirtiyor dilimi???????düşük kentler kotarıyor edepsiz eteklerde?????????
Ne kadar haklı olunursa olunsun,şiir sayfasının böyle kirletilmesini şiddetle kınıyorum.
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU-gurubuna davetlisiniz
BİLGİ PAYLAŞIM
SAYGI PAYLAŞIM
SEVGİ PAYLAŞIM
EN İYİ PAYLAŞIM
İHVANİ PAYLAŞIM PLATFORMU –davetlisiniz
DEĞERLİ KARDŞİM SEVİYELİ VE KARDEŞÇE BİR PAYLAŞIM ATMOSFERİNDE SİZLERİDE ARAMIZDA GÖRMEKTEN MUTLU OLURUZ
ihvani-paylasim-platformu
http://gruplar.Antoloji.Com/ihvani-paylasim-platformu yazarak bu gruba daha hızlı ulaşabilirsiniz
DAVETLİM SİNİZ ONUR DUYARIM
Tebrikler yüreğinize kaleminize sağlık
Bu şiir ile ilgili 56 tane yorum bulunmakta