Madde madde
Yüzünü saklı duvaklarından çözen ve doğuştan beri sabah olan
Yemini günışığına bozmuş yalınkat formülsüz
Duvar boyu yalnızlığına kaplanmış karanlık aynalardan
Bir lokma sofrasına içli
Bir avuç sevincine ilişkin
Bir dirhem hatrına gail...her çalkantıya gönül akıtacak kadar divane
Ve melul..
Hadi ama..Oyalanma artık gün kavacığın omzunu çoktan aştı
Zaman kendi ayağına ket vurdu, kemendine dolaştı madımak ve evelik
Sen katip ben yazı..
Sen toprak..Ben harman..Çözüldü kilit, söküldü bulutların kucağından su
Ayaz buz bakmadan hüznüne koyun kuzu meleşmesinin..
Kirbit kıvılcımsız kavda, yanyana harekete geçince gözağrısı pembelere
Yola serilen aralara çığ ve çığlıklar düştüğünü
Dalmış gitmişim..bilmiyorum deme sakın
Alın hizası bir bahtsıza taşı aşınalıdan buyana değirmen
Kirpiklerinden eksik etmediğin çisil çisil yağmur akan sancıların derincelerinde
Ne senden bir haber..
Ne benden müjdelice bir havadis
Diz boyu sıla söndüren ve niceyse...
Hadi...Oyalanma hadi..!
Buna düpedüz şahsında aldanmak denmez de
Ya yoksa
Ne denir...Bunca viran
Kime.. Nasıl söylenir?
Seyfi Karaca..........Mart / 10
Seyfi KaracaKayıt Tarihi : 9.3.2010 15:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!