Bulutlar izin verirse güneşe yeryüzü
aydınlanır, duvardaki resmin görünür.
Kapı aralanırsa rüzgâr efilce içeri girer.
Kokunu busenden koparıp başımı döndürür.
Tozlanmış raflardaki mektuplar etrafa savrulur.
İzin verilseydi meleklere, susmazlardı;
Koş, git ellerini tut, bir ömür hasretlikle sarıl,
gül, güldür, sev, sevil, bırakma, diye haykırırlardı.
Konuşabilseydi uğur böcekleri;
Asıl uğur yârin gülüşünde saklı,
bir dileğin varsa yâr gülüşünden dile,
yâr gülüşü uğurundur, bahtındır, derdi.
Kalem kendince yazılsaydı,
önce adını, sonra resmini çizerdi.
Konuştuğun bütün cümleleri gökyüzüne yazardı.
Serbest kalsaydı notalar,
bütün şarkılar seni anlatırdı.
Bütün türküler adına yakılırdı.
Bütün besteler seni anımsatırdı.
Taraflı değilim ama ne yalan söyleyeyim
diğer bütün insanlardan daha güzelsin.
Herkesten daha güzel gülüyorsun.
Her şeyden daha özelsin.
Kir çiçekleri gibi tatlı bir bakışın,
uyuyan bebekler gibi masum bir yüzün,
gülen çocuklar kadar şen bir mizacın var.
Sen sevgili, sen.
Kara boyalar çalınmış bu diyarın
ışık saçan, güzel kokan tek bahçesisin.
Sen, yarınlardan umut bekleme sebebisin.
Sen, kâbusları güzel düşlere çeviren meleksin.
Kayıt Tarihi : 25.10.2018 22:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
28 MART 2018 ÇARŞAMBA

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!