Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
Gönlümün maviliği gitmesin gökyüzünden
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
Devamını Oku
Kuşların gülücüğü eksilmesin yüzünden
Kar yağsada bu sessiz vadiye, gün bitmesin
Yapraklar üşüse de, çiçekler üşümesin
olağanüstü bir şiir bu. kısa, öz, samimi.
boşuna Nazım olunmuyor
Daha önceki yıllarda da günün şiiri yapılan bu şiire benzemez yazıya biz gereken tepkiyi o zaman vermişiz. Dediklerimizin aynen arkasındayız.
Sayın seçici kurul ya da şiir seçmekle görevli arkadaş, ne zaman ki buraya şiir gibi yeni şiirler seçerlerse, bizler de gayet güzel tepkiler verir, hoşa giden yorumlar yaparız.
Yine muhteşem. Nazım işi mükemmel bir şiir... Işıklar içinde uyu Nazım...
Bana Bukowski' nin "Edebi bir aşk" şiirini hatırlattın. Oku kendini bulacaksın. :)
Ya vezir sen ha bire niye 15 temmuz falan diyosun ki burada şiir şair konuşuyoruz. Etkisinden kurtulamadın mı? Beni araştırmış mış :) 15 Temmuz ne alaka anlamadım gitti. Senin ki derdini anlatmak değil. Muhabbeti kriminalize etmeye çalışıyorsun. Provokasyon peşindesin. Yanlızmısın kimsesiz falanmısın çocuk gibi ilgi çekmeye falan mı çalışıyorsun? Kaç yaşında adamsın çok ayıp böyle şeyler. Nefret denizinde çalkalanıp durma. Şair biraz hümanist olur.
Koğuş arkadaşlarını okumaya yazmaya yönlendiren Nazım, aynı zamanda cezaevi
yönetimine de yardım etmektedir.
Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir.
Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
- Nazım da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir? der.
Nazım'i odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan
müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:
-Demek Nazım sizsiniz, der. Nazım'a oturması için yer
göstermez. Kısa bir konuşma sonrası, gidebilirsiniz, der.
Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
-Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar.
Müfettiş hemen atılır:
-Kim duymaz Hayyam'i.
Nazım:
-Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar.
Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür, görüyorsunuz sanatcıyı
anımsadınız ama hükümdarı anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya
anımsayacak ama dönemin Adalet Bakanı'nı ve sizi kimse anımsamayacak,
der çıkar.
Müfettiş yaptığı yanlışı anlar, Nazım'ı geri çağırır ama
Nazım koğuşunun yolunu tutmuştur.
sen benim şuamsın
şavkın ayıltıyor beni
nurun yakaladı kıskıvrak
cezbeler deyim
dizlerim kanatlanmış
üstüm başım nur içinde
sönmeyen ışığına koşarak giderim.
Acaba, bu vatan haini Komünist Polonyalı, şiir diye yazdığı bu sarhoş yavelerini 15 adet dostundan/sevgilisinden hangisine yazmıştı?
Sayın jüri, ne için bu vatan haini komünistin zırvalarını iki de bir günün şiiri sayfasına asıyor ki? Bunun şiire benzer bir yeri var mı?
biraz ünlü olunca bütün şiirleri iyi olduğuna inandırıyor insanlar kendini .daha okumadan güzel olduğuna inanarak okuyorlar .bu şiirde öyle basit şiir yazmaya hevesli insanların dahi kötü bulacağı bir şiir...
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
üstüm başım çamur içinde
yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.
BÜYÜK ŞAİRİ SAYGI ÖZLEM VE MİNNETLE ANIYORUM. RUHU ŞAD OLSUN... KİM BİLİR KAÇ SEVDALININ ŞİİRİNİ YAZMIŞ...
Bu şiir ile ilgili 31 tane yorum bulunmakta