Sen Aşkın Katilisin Zaman Şiiri - Yorumlar

bir yetkili cevap verirse sevinirim...gerçekten bilmediğim için soruyorum..şairin neden profili yok...eğer yaşıyor ise kendisinin açması gerekir açmamış ise neden profili olmayan bir şairin şiiri yayınlanıyor..ölmüş ve isim yapmış şairleri anlarım..kimdir diye bakıyorum..oldukça basit birkaç şiir ve günün şiiri..iyi bi sopa istiyorsunuz valla

Necdet bey kardeşim benim de söylediğim tam da şu..

bizim alt kimliklerimizin bir önemi yok gerçekten..
ben kürdüm ben türküm çerkezim abazım arnavutum rumum ermeniyim şuyum buyum..şiirde böyle bir kimliğin neden yeri olsun..sorunları da varsa bu başka alanlarda çözülmeye çalışılıyor..

bizlerin bu sorunları şiirlerimizde işlememiz gayet tabi ki en doğal hakkımız..fakat dinen ve siyaseten bu sayfaya sergilememiz yanlış yorum adı altında..bu tartışmaları yapmanın başka platformları var ayrıca..yeri burası değil benim söylediğim bu..gazetecilerin yazarların romancıların şairlerin kaldı ki bütün sanat dallarından sanatçıların özgür iradeleriyle kendi bilgi ve görüşleri doğrultusundan hareketle ürün vermeye çalışmalarından daha doğal ne olabilir..

ben sünniyim şafiyim aleviyim ortodoksum gregoryanım musa severim asa severim..
bunun şiir yorumu için matematik bir değeri var mı Allahaşkına..

hergün bu sayfada bu tartışmaları yapmanın kime yararı hayrı var..

kendisini diyanetin din görevlisi olduğunu sanan zan eden birileri bu sayfanın okunu da çıkardılar çivisini de..

bu sayfada ben siyasetin orasından burasından şurasındanım demenin şiire bir katkısı var mı..aklımızla düşündüğümüzde hepimiz gayet açık hayır diyeceğiz..

Bağımsız Türkiye demekten Çok Yaşa Kemal Paşa demekten daha güzel ne olabilir..

herkes kendi haline bıraksın diğer insanları..

içimizdeki renkleri ötekileştirmeden yaşamayı öğrenelim..
sorunlar konuşarak çözülebilir..önümüzde evlatlarımıza bırakabileceğimiz uzun yıllar olsun istiyoruz..

çok şükür havramız da kilisemiz de cem evimiz de en çok da camimiz de var..ibadetimiz için vergi veriyoruz ve devlet de her inanç için elinden geldiği kadar ibadethane yapıyor diye biliyorum ben vergilerimizden..

burası laik bir ülke..avrupa ile asyayı yakınlaştıran bir medeniyet..bir taraftan Atatürk'ün çizgisinde orta doğuya önder olma gayretindeyiz bir taraftan araplaşmak peşinde..
bunu hiçbirimiz kabullenmemeliyiz.....

çünkü Önder'in gösterdiği çizgiden makas değiştirdiğimizde herkeslerin ister istemez kafası karışıyor..

Kısaca kıymetli kardeşim..bu saha din tartışmalarının yapılacağı,yapılması gereken bir saha değil..

kaldı ki bu sayfaya birtek biz girmiyoruz.bu sayfanın binlerce okuyucusu var..bu sayfada hergün vaaz görmek istemeyen binlerce aydın dindar da var..

bu sayfa üzerinden insanlara din baskısı yapmayı ben hem yapanların kendilerini küçülttüğünü hem yüce Allahın adını küçülttüklerini düşünüyorum..mahalle baskısı dedikleri tam da bu..

siyasetçiler dini yeterince sömürüyorlar..bari biz şairler bunu yapmayalım..

Türkiye güzel bir ülkedir...aslında ülkemin tüm insanları da güzeldir..Çocuklarımız daha güzel günlere yelken açacak..umut doluyum...bademlerin ülkemin çoğu yerinde çiçek açtığı bir 23 nisanı yaşamaktan geliyoruz bugün..hepimize kutlu olsun...

Milli Egemenlik sınırları içinde kalan her bir birey bu ülke benim ülkem diyerek sahip çıkacağı bir anayasaya kavuşmak için birbirimizi daha çok dinleyelim..daha çok anlayalım...

sadece iktidarın, ana muhalefetin ,diğer muhalefetin mecliste temsil edilemeyen diğer görüşlerin veya görüşünün sosyal karşılığını henüz oluşturamamış grupçukların göğsünü gere gere benim anayasam diyebileceği bir anayasaya dileyelim..

tekrar bu anlamlı ve derin bayramımızı kutluyorum..

bu gece şiir yine aşk ve onun katili zaman...öyle düşünmesemde şair öyle demiş...bize göre zaman sadece her şeyi netleştirir...ak ve kara belli olur...zaman ilahi bir emrin takibiyle boyun eğer aşka diye düşünürüz...ama olsun her şair aynı söyler...aynı düşünürse olur mu...olmaz...amma velakin şair iyi giderken... demiş ki
...zehirli sarmaşıklar sardı boynumu
işte şiir orda yakayı ele veriyor...ve gerisi de beni artık ilgilendirmiyor...basit bir anlatım...yine şikayet eden...ağlayan bir kadın şiiri...demek bizi üzse de öyle...çok iddialı olmadığı gibi vasatın altında...kısa ömürlü...anlamını çoktan yitirmiş...zaman tarifi...
diğer şiirlerinize mutlaka bakıcam...net olun..kısa vuruşlarla..biraz gizem ve geniş zamanlara hükmedecek şiirler bekliyorum sizden mümkün mü...bilemem... ama dilinizi iyi kullanırsanız...çok iyi şiirler yazabilirsiniz...sevgilerimle

Sayın Naci Bey Ben Gaziye ve silah arkadaşları Saygı değer Gazi ve Şanlı şehitlere değil üç kuluvallah Hatmi Kuran da okurum.
Amma bunun kendisini Atatürkçü zan eden Atatürk tekelcisi, Ateist arkadaşların zoruna gideceğini düşünüyorum.
Aşağıdaki yazıma baksan Rahmetli Atatürk demişim.

Bunca destan yazan Atatürkçülük çığırtkanlarının kalemlerinin hiç rahmet yazdığını okudunmu?

Yazamazlar çünkü onlar rahmetten mahrum zavallılardır.

Onların hiçbirisi Atatürkçü değil sadece Atatürkçülük istismarcılarıdır.

Bu sayfada şiir eleştiri ve değerlendirmeleri değil din düşmanlığı dindarlara hakaret edildiği için yazılarımı yazdım. Yoksa kimseyi rahatsız etmek hakkım olmadığını herkesten daha iyi biliyor ve insana ve insan düşüncesine herkesten daha saygılıyım.

Ama saygını ve hoşgörünün de bir sınırı var.

Hiç bir dindarın tahrik edilmedikçe durduk yerde Atatürk düşmanlığı yapacağına asla ihtimal vermiyorum.
Fakat bazı provokatörler İnanları Atatürk düşmanlığı ile itham edip sonradan da verip veriştiriliyorlar.

Yakın tarihimize dikkat edilir ise sosyal hayatta hoşgörü barış ve kardeşlik havası hâkim olmaya başladımı, ya bir meczup veya cani ya büst kırar, ya mozoliye boya çalar veya Anıtkabirde şeriat çığırtkanlığı yapar. Veya Fadime Şahin, Müslim Gündüz, Ali Kalkancı senaryoları ile gündem oluşturulur, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu Vs. öldürülür, ülkenin sokaklarında Müslüman halkın dinine inancına küfredilir, iyi saatte olsunlar aba altından sopa gösterir. Birileri vesayet iktidarını devam ettirmek için her on yılda bir muhtıra yirmi senede bir darbeyi geleneksel hale getirenleri sanıyorum hepimiz biliyoruz.

Dünya gelişiyor, şartlar değişiyor.
Amma birleri alışkanlıklarına uymadığı için bunları görmek istemiyor.

Neyapalım birileri ışıktan rahatsız oluyor diye güneş doğmasınmı?

Değerli Naci Bey Kardeşim.

Yüreğinize sağlık sevgili şaire şiirinizi okumak güzeldi kaleminiz daim olsun..

Ben günün şiirini okumaya diye gelmiştim sayfanıza ama görüyorum ki siyaset meydanına gelmişim..
Nedir bu sacmalıklar anlamadım,anlam veremedim :)
Güzelim sayfayı böylesi taraflı düşüncelerinizle ziyan ettiğiniz içinde siz sözde siyasetcileri kınıyorum... Özür dilerim sevgili şairem bu adına yorum dedikleri sacmalıklara tepkimi dile getirmek istedim. Şiirinize ve yüreğinize saygısızlık degildi amacım... Sevgiler yüreğinize...

:))

bakin aklima ne geldi ...

Einstein almanyada universitede ileri derecede fizik ogrencilerine ders verdigi donemde ,yillik sinav sorularini hazirlar.....asistani sinav sorularini kontrol ederken bakar ki sorular gecen yilin sorulari....
olucak is mi yani ...adam Einstein ve boyle bir hata nasil olur???

asistan Einsteine gider ve :

- efendim bu sorularda sanirim hata var

-???

- eee sorular gecen yilin ayni sorulari

einstein : e ne var bunda ??

- efendim ama ogrencilerde ayni ogrenciler !!

ve Aynstayn der :

- evet ..sorular ayni ama cevaplar degisti !!

:)))


yani sekerim ..bazen hayatta sorular ayni olur ama cevaplar degisir....sizin tartistiginiz konuda cvplar coktttaaaan degisti:)))

allah sonumuzu hayir etsin isallah masallah .....:)

Ergenekon hakkında söylenmedik ne kaldı?.. Siyaset konusunda, darbe konusunda, televizyon konusunda konuşulmadık ne var?..
Galiba biz laklak etmeyi çok seviyoruz...
Ne dünyaya, ne ahrete faydası olmayan şeyleri öne çıkardık, sürüklenip gidiyoruz.
Kalıcılığı olmayan, bizimle ebediyete gelmeyen konulara takılıp kalmışız. Her soluğumuzdan sorgulanacağımızı unutup gaflete gömülmüşüz.
Düne kadar eleştirdiğimiz “ehl-i dünya”dan farkımız kalmadı.
Halbuki ömür fuzuli şeylerle geçirilmeyecek kadar değerli ve kısa...
Yunus bunu fark etmiş olmalı ki, sonsuzluğu sonsuzluğa yazdığı şiirlerinden biriyle bizi uyarıyor:
Geldi geçti ömrüm benim, şol yel esip geçmiş gibi;
Hele bana şöyle geldi, şol göz yumup açmış gibi...
İş bu söze Hak tanıktır, bu can gövdeye konuktur,
Bir gün ola çıka gide, kafesten kuş uçmuş gibi...
Bir hastaya vardın ise, bir içim su verdin ise,
Yarın anda karşı gele, Hak şarabın içmiş gibi...
Bir miskini gördün ise, bir eskice virdün ise,
Yarın anda sana gele, Hak libâsın biçmiş gibi...
Yunus Emre bu dünyada, iki kişi kalur derler,
Meğer Hızır-İlyas ola, ab-ı hayat içmiş gibi.”
Yavuz Bülent Bakiler
yazının tamamını habervaktim.com u tıklayarak okuyabilirsiniz.

Evet dostum..Atatürk’ün dedikleri bunlarda bir dirhem saygı bulsaydı..burada bunlar din hortlatanlığı imamcılık, ümmet-cemaatcilik oynamazlardı.. Atatürk özellikle dinsel inanışta bir içssel ve bireysel anlayışıyla Müslümanlığa en saygın bir kişilikti..

Sevgili dostum mesele bunların ..yasayı. kanunu, siyaseti, ekonomiyi..ticareti..yazarlığı, şairliği ve şiiri ta karı-kocanın odasına ve cinselliklerine kadar dincilik kafayla ele alıp-yorumlamaları ve pazarlamaları..

Din ekseninden toplumsal bazda uğraşı ve propağanda ve brozanlanması pek çok insani deger ve insanlar arası iletişimde zincir vuruyor beyinlere..bilgi, özgür beyin ve üretim araştırma dan ATALET yaratılıyor toplumda…

Atatürk emek ve çalışkan toplumdan, üretimden ve bağımsızlıktan bahsederken.., bunlar, her şeyi götürüyor her şeyleriyle imamım kucağına oturuyorlar… Bunu yüzlerine vurunca üstelik utanmıyorlarda… İşte diyoruz alın size kanıtlar ve verilerle Arapların Müslümanlığı.. neden güçsüzler, biçareler.. biatcılar!… Ve ATALET oluşturulmuş toplumların sen neyine özeniyorsun bire? ..TEMBELLİĞİNE: Neden çünkü araştırma, bilgi, sorgulama emek ister..zaman ister uğraşı ister…
Siz tembeller Ulusal EGEMENLİK tembelliği ve düşmanlığından vazgeçin.. ÇALIŞIN..araştırın..ve okuyun biraz dünya literatürünü… Din kitaplarıyla kafanızı yumuşsunuz…biraz da matemetik, felsefe…biyoloji, kimya okuyun..antropoloji okuyun ki kendinizi insan işlevi ve çoğrafyayı tanıyıp-bilesiniz..

ONUN için ATATÜRK ne demiştir: GAFLET, DELALET VE ATALET içinde olmayın! Ve evet ULUSAL EGEMENLİK düşmanlığından VAZGEÇİN!

Biz dostum Fikret inan bana zaten bu çağ dışı kafalarla işimiz yok ki… Yaptığımız genel açıklamalar..Veriler ve vurgular.. Onlar ne yapıyor..sahsileştirerek olayı çarpıtıyor, kişiselleştiriyor ve küfürleştiriyor…Sanılıyor ki biz bu gericilerle muhattap olarak burda konu işliyoruz…İstisna dostum istisna.. Lütfen siz bizi bari özden anlasanız ve kim oldukları bellileri muhattap almasanız ve bize muhattap kılmasanız... bize yaraşan bir tavır.tutum olurdu! Sizin mert ve özgür beyin oluşunuz sizin gibi milyonların varlığı şu an ki insanın ve gelecek kuşaklara aydınlığımız..

Ve bunun temelinin teki de 23 Nisan ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI.. şekilcilik, göstermelik yanını demiyorumm; Onun ruhundan ve içeriğinden bahsediyorum.. Saygıyla..

Atatürkçü geçinen ve Atatürkçülükten geçinen Atatürkçülük istismarcısı BUKALEMUN RUHLU, TURNUSUL KARAKTERLİLER UTANMALI.

Yüz senedir dindarları ülkede eğitim, ekonomi, savunma, basın yayın, yargı, yasama Vs. alanlarından uzak tutanların ülkeyi getirmiş oldukları nokta ortadadır.

Daha düne kadar memuruna maaş verebilmek için ülke ülke gezip borç para arayanlar gittikleri devlet başkanlarının önünde ESAS DURUŞTA bekleyenler heralde dindarlar değildi.

Utanmak denen bir şey var.
Amma inancı olmayanın utanacağı bir moral değeri de olmaz ya.

Ne yapalım hafıza-i beşer nisyan ile maluldur.