Sende mi ayrılık diyecektin
Sende unutacak mıydın bunca yıldan sonra
Hani kar yağacaktı
Yağmurlar yağacaktı üzerimize
Ve her yağmur sonrası
Bahar güneşi gibi açacaktık
Sağanak sağanak yağacak yağmur
Gök gürleyecek şimşekler çakacak
Issız bir orman derinliğin de
Yağmur taneleri tek göz evimin camında birikecek
Yağacak yağmur sağanak sağanak
Sen yüreğimde kopan fırtına
Sen tüm aşklarını yüzüme çarpan sevgili
Şimdi suretini gizli tutup
Öylece saklanma hiç yokmuşsun gibi
Sana gel demiyorum ki
Bana gel deseydin
İstanbul
Hep merak ettiğim bu koca şehirdi İstanbul
Taşı toprağı altın denilen
Bilmek istediğim altın nasıl bir şey
Henüz on yedi yaşımdayım
Ayak bastığım ilk gün bu şehre
İşte başlıyor yine yaşlar
Biraz duruldum demiştim
Bak yine yandı yüreğim
Gözlerimin içine baktın
Gözlerimden bir kıvılcım aktı
Sadece isyan etmekti acıların bir çoğuna
Defalarca söylediğin ve hissettiremediğin o iki kelimelik söz için
O iki kelime kadar kısa süren aşkın acılarına sığındım
Dudaklarının arasından çıkarttığın o iki kelimeyi
Keşke hapsetmeseydin karanlıklara da
Onu da bana yürekten verseydin
Çiçeğimin yaprakları gibi yemyeşildi içim
Tam yeşerdi diyorum çiçek açtı diyorum
İtiraf edecekken yüzüne baktığım da
Solan gül düşüveriyor önüme
Dikenine basıyorum canım yanıyor
O gül benim gözyaşlarımdan ibaret
Hayat kısa bir çizgiden ibaret kader bildiğimiz
Hayat uzun zaman görünse de gece ve gündüz gibi
Hayat anlık bir nefes hızla tükenen
Hayat bir yudum su engel tanımayan ve
Her engeli yol bilen
Her engel de daha bir hızlı
Yalnızlık kaderim oldu sen gittikten sonra
Unutulurmuş gerçi gerçeği bağrına basanlar ama
Gidişin kaç yıl oldu bilemem
Bildiğim bir gün özleyeceğin
Elbet bir gün döneceğin
O en büyük boralar takip etti beni
Her gün daha fazla seviyorum kadınım seni
çünkü batan güneşi umutla uğurluyorum
bu yüzden güneş ertesi apaydınlık doğuyor
karanlık bulutları kötü bilme kadınım
onlar yağan aşkların habercisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!