Bakın şu kıza nasılda güzel duruyor semada
Saçlarını gecenin karanlığından almış misali
Yüzünü ayın beyazlığından
Bakışlarını ise yıldızlardan almış güzel kız
Dudaklarını kuzey ışıklarından
En eski ağaçtı bu çınarlar
Asırlardır yüz yıllardır saklı gelmiş geçmiş günlerin hüsranı koynunda
Geceleri geçemezdim yanlarından ben
Bakamazdım başımı göğe kaldırıp da o vazgeçmiş yarası saklı dallarına
Tek bir yaprağı bile düşmesin diye dua ederim Allah a
Düşüp de gözyaşı gibi dökülmesin diye göğsüme göğsüme
Ne bir umut ne bir söz
Ne de bir yemin yada tövbe
Yetmiyor artık bildiklerim
Boyumu aştı bu gece kırdığım kalpler
Benden uzağa yelken açmış gönüller
Okyanusun orta yerinde
Güneşe hasret yürekliler
Ey karanlıkdere de yüzenler
Bir kara ekmek için ölüme gidenler
Sizler ki yerin metrelerce altında
Ana ya hasret babaya yare hasret evlada
Geniş bir mahpushane oldu bana bu hayat
Ayaklarımda hayal – i bir kilit
Ve uzun zincirlere bağlıyım
Görünmez halkalarla örülü
Belli bir sınırlar içerisinde yürüyor ayaklarım
Hep aynı kaldırımlardan atlıyor
Biz diğer çocuklar gibi
Öğretmen - doktor - astronot olma hayalleri kurmadık
Biz hep makinist olma hayalleri kurduk
Bu yüzdendi her geçen trenin ardından
Koşuşturmalarımız el sallamalarımız
Ama hep yolcusu olduk o trenin
Memleketti bugünkü yolculuğumun adı sevgili
Hani içinde senin olduğun memleket
Belki kavuşurum memleketime de
Hani birde seni görememek var ya içinde
O bana çok dokunuyor sevgili
Yakınına kadar gelip de
Sıkıntın Aşksa sığın Mevla ya
Ne satırlar döktüm bende sevdaya,
Meğer sevda yalan imiş,
Benimse gözüm kör imiş,
Ben aşkı kuldan istedim
Mutluluklar daima seninle olsun
Güzel gözlerin mutluluğa dolsun
Her gözyaşından bir damlacık
Ve bir karış topraktan fidan bitsin
Her filizinde bir tomurcuk
Ve açan her çiçek
Ey mutluluğu bacak arasında arayan
Bir parça et için ağzının suyu akan
Şimdi oldunmu en mutlu insan
Önce kan akıtırsın sonra vicdan
Dilinden küfür düşmez yere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!