Bazen yetersiz kalır kelimeler.
Susarsın.
Susunca acın biraz olsun hafifleyecek zannedersin.
Oysa sen sustukça, parçalar bir buz parçası gibi batar yüreğine,
Üşütür duygularını ürperirsin.
Hırçınlığımı gizledim hasretin sessizliğinde susuyorum.
Zamanla unutulur belki bu hasretliğin beni yakışı ve küllerini savurmak istiyorum havaya ve yok oluşunu seyretmek.
Bir daha asla sevmem diyorum.
Neydi sevmek insanın canını bu kadar çok yakan her sevişimde bir şey vardı beni ondan uzaklaştıran.
Neredeydi sevmek her kez sevmeyi başarabiliyormuydu katlanabiliyormuydu aşkın içini acıtan sancılarına ne zaman denesem bana göre değildi aşk ne zaman denesem bana göre değildi hasretlik
ne zaman başlasam sonu gelmiyordu ayrılıkların zaten hasretlik büyütmüştü içimdeki sevgiyi ben sevmiştim ama kimse benim gibi sevmemişti.
Seni düşümde görüyorum.
Düşümde mavi bir göl
Göle vurmuş güneşin ışıkları
Yıldızlardan oluşmuş bir yol
Sana doğru koşuyorum.
Sen uzaklaşıyorsun.
Neyi sevsem. Güneş kuruttu döküldü yaprakları,
Benden nasılda kolayca vazgeçtiler, başlarını çevirip bakmadılar arkalarına,
Yollarına devam ettiler,
Ben sevdikçe yandı kül oldu yüreğimde ne varsa, kapısı kilitli, penceresi yok, ışıksız yüreğim.
Ölüm kadar soğuk oldu geceler,
Oysa aşkı böyle anlatmamışlardı, bakışları başka olur derlerdi aşıkların.
İnsan kendini ne kadar anlatabilir ki?
Ne kadar bakabilir başka birinin gözleriyle kendine, sana baktıklarında gördükleridir inandıkları, sen bütün hayatı kucaklamaya çalıştıkça, girer her şey birbirine hiç anlamazsın...
Bir anda değişir her şey, kimse bilmez hayatın seni ne kadar çok yorduğunu,
Anlatabilsem içimden geçenleri, bunu beceremem ki..?
Bir an dursa dünya, geriye gitse zaman, silinse gözümden mazi, kaybolsa duygularım.
Güneşin ışıklarında, başımda yanan bu ateşi bir söndürebilsem.
İçimde kopan bu fırtınaları bir durdurabilsem. Bir an dursa dünya benim için, verse bana hayatın tüm güzelliklerini, kanadım hep kırık mı kalacak bir yanım hep eksik mi olacak?
Oysa hiç böyle düşünmemiştim.
İhtiyacım olduğumda “Başımı omzuna yaslarım” demiştim…
Koparma dalında kalsın.
Seyret güzelliğini, dokunmazsan, canını yakmaz...
Batırmaz sana dikenini, kimse sevemez seni gül gibi, onun sevgisi nakış, nakış, işlenmiş yapraklarına...
Sevdikçe çoğalır renkleri, canını yakmak istemez sen sevdikçe
Rüzgar bile esse, incinir dağılır yaprakları, senden daha çok yanar onun canı
Sevgiler vardır gizlidir yüreklerde
Sevgiler vardır her bakışı
Saplanır hançer gibi yüreğine
Sevgiler vardır.Erişemessin
Tutamassın ellerinde
Sevgiler vardır.Hep gizli durur.
Mutluyum bu gece
Karanlık gecede yıldızlarla
Ay aydınlatıyor gökyüzünü
Her şey sakin ve sessiz
Yıldızlar dansediyor.
Kulağıma getiriyor şarkıları
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!