Seni bulmakla yitirmek arası zamanlardayım,
Küf kokar satırlarım.
Sensizlik vurulur boynuma
Kim bilir ne zaman düşer
Bedenimle toprağa.
Vazgeçilmiş itiraflarım,ertelenmiş hesaplarımla
Sevgi dediğin mücadele ister,
Öyle böyle değil,
Saklanmakla hiç değil,
Yiğitçe,mertçe;
Topsuz,tüfeksiz;
Yıllara,yollara,
Dudaklarına sığınırdım,
Hayat beni çok üzdüğünde.
Gözlerimi kapatır,
Sıyırırdım kendimi tüm korkulardan...
Nefesinle can bulur,
Kanat çırpardım daha hızlı martılardan...
Götür beni sevgilim!
Hani,sevenlerin kırk gün kırk gece düğünle
Muradına erdiği,
Kalanlarınsa kerevetine çıktığı,
Bir varmış,bir yokmuş zamanlara,
Yani, masallara...
Bu kentin her köşesi bir mahkeme,
Davacı ben,davalı da...
Sorgular hep aynı:
Neden,nasıl?
Savunmam yok,
İtirazım var iddia makamına.
Ben seni unutmak istemedim.
Hayatımda nefes aldığını bilmek istedim.
Anları yıllara bağladım,
Sonsuzluğa taşır sandım.
Anlar da inceliyormuş,
İnceldiği yerde sevdalar kopuyormuş.
Seni bir güneşe benzetirim baba,
Sabah doğup akşam battığın,
Işıklarınla saçlarımı okşayıp,
Sıcaklığınla dünyamı ısıttığın için.
Sen doğmayınca,
Gecem günüme akar,
Ander gurbet!
Fırsatını buldun,durma
Ezene kadar zulmet!
Her zulmüne razıyım,
Yeter ki beni azat et!
Hayat,
Yitirilenlerin gölgesinde oturup
Yeşile boyamaktır karanlıkları.
Acıların tozunu alıp
Parlatmaktır isli yalnızlıkları.
Müşterek falan değil hayat,
Düpedüz tek kişilik.
Yalnızlık bile paylaşılmıyorsa,
Herkesin kaderi farklıysa,
Kesişen yollar değildir
Hayatı müşterek kılan.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!