İzmir in o eşsiz gün batımında
Bir gündü, aylardan ocak ayında,
Birden o apansız esintiyle geliverdi
Sesinde o akıl almaz ufkun derinliği vardı,
Yalnızlığım ve yalnızlığımı yırtan sadece o sesti,
İçimdeki ürperti, heyecan; delişmendi,
Dışarıda tatlı bir bahar sarhoşluğu var sevgilim
Dışarıda mevsim senin adını yazıyor,
Havada uçuşup duran arılar,
Kırlarda açıveren papatyalar,
Mor menekşeler, sarı mimozalar,
Dışarıda senin adın mevsimler gibi
Ana tanrıça kaynağında, su
Deviniminde dünyanın, özünde su
Varlığın ve gökyüzünün sentezi,
Yelken misali açılır, gönüllerde su.....S. Y. 31.1.2003 İzmir
Kasırganın yanında bir esinti
Dalgalanan denizde bir çöp,
Salına salına giden yosmam
Kimbilir şimdi hangi eldesin;
Pahalı kadehler ve kıvılcım seviler,
Yalan dolu boş haykırışlarlasın;
İsmini güneşin üstünü buzlarla kazıyabilseydim
İşte sana o zaman zeytin dalından bir taç yapıp
Belki de yanında bir buse ile sunabilmek isterdim,
Geçerdi o an, başındaki tacı göstere göstere
Rüzgarın üstünde tahtı olan bir güzel Sultan,
Denizlere mahsus o masmavi anlarda
Buğulu bakışların çok şey anlatır
Seninle el ele geride bırakıverdiğimiz
Aşk dolu koca bir çınar yılı.
Ne güzel anlar yaşanmış,
El ele, göz göze, diz dize,
Ne ilahi yakarışlarımız
Sararan yapraklar adını yazdı yere düşerken
güz günleri resmini çizdi kışa girerken
gönlümün bir köşesi yüreğinde aşka gelirken
işte ben o zaman yanındaydım hep senin
X X X
Umudum gözlerinde bir sevgi pırıltısı
Ihlamurlar altında açan bir çift sevgi tomurcuğu
İmkansız uzaklıkları aşan
sevgi pınarından içilen iki yudum su
Ve dahası aynı okyanusa açılmış bir çift yürek,
Bekliyordu seni belki umarsız
Bekliyordu bu diyarın sessizliğinde,
Anlatır durur senin sürü
içindeki hikayeni,
Erzurum'da bir çoban kuzularına
Kuzular da oğlaklara,
Meraların kekik dolu koyaklarına,
Alemlerin en güzelindeyiz seninle
Gökyüzünde uçuşan iki martı.
Rüzgarın akımında salınırken el ele
Sevgiden yana uçuşan iki martı.
Kanatlanırdık sanki seninle el ele,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!