Şehrin İkinci suskunu Şiiri - Muhammed Y ...

Muhammed Yağmur
164

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Şehrin İkinci suskunu

geceyi elinde taşıyan bir adamım ben
omuzlarımda paslı bir gökyüzü,
caddelerde öksüren kaldırımlar,
kulağımda kırık bir tramvayın hırıltısı
senin adın –
hâlâ fısıldanmakla yasaklanmış bir şarkı gibi

bilirim
kimsenin yüzünde sana benzeyen bir hüzün yok
ama herkes
sana benzeyen bir gidişin telaşını taşır
bütün trenler başka istasyonlara uğrar,
senin inmen gereken peron
çoktan otellere, ucuz pansiyonlara çevrilmiştir

ben, seni orada bekleyen son yolcuydum
çantamda –
içi boş bir defter
kapağında paslı bir isim
ve hiçbir zaman açılmamış bir mektubun
kendine benzeyen korkusu

bazen,
aynı sokaktan geçtiğimizi hatırlıyorum
sen –
sabah telaşında bir apartman kapısına sıkışmış
ben –
akşamdan kalma bir gölgenin ucunda
göz göze gelmedik
gelmemeliydik
çünkü bazı bakışlar
insanın ömründen eksiltir

benim sana söyleyecek çok sözüm vardı
ama kelimeler,
dilimin gerisinde ısrarla susmayı seçti
çünkü söylenen her şey,
biraz eksiltir söyleneni
ve ben,
eksilmenin en ağırını kendi içimde yaşıyordum

sen, başka birinin zamanında kaldın
ben, kendi zamanımı çürüte çürüte yaşadım
ve işin garibi –
ikisinde de sen vardın
ikisinde de sen yoktun

şehir, sana hiç ihanet etmedi
aynı ışıklar, aynı duraklar, aynı deniz
ben ise her seferinde başka bir adam oldum
her seferinde daha az sana benzeyen
ama her seferinde
daha çok sana bakan

şimdi
bir yağmur yağıyor,
adını unuttuğum bir şairin dizelerinden sızan
asfalt, gümüş bir hafıza gibi parlıyor
senin ayak seslerini hâlâ saklıyor olmalı
çünkü ben,
o ayak seslerine yetişememekten
ömrüm boyunca nefessiz kaldım

ve biliyorum
yarın sabah uyanınca,
bu geceyi hatırlamayacaksın
çünkü senin hafızan
yalnızca gidenleri tutuyor
ben ise –
hep kalanlar arasında sayıldım

Muhammed Yağmur
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 04:23:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!