Ayın ışığı dağlara vurdukça, hasreti doğurur nazarımda
Üzerimde parçalanmış fanila, ayağımda yırtık postal yürüdükçe
Cesaretim kirlenir…
Bin yıllık bir yorgunluk taşırım sanki bedenimde,
Bir yudum suyun şefaatinde yurt özlemi çekerim.
Bir hain derim vatanımı kirleten, canını alsam; yüreğimi serinletirim.
Bir “çök! ” sessizliğidir, başımı yasladığım bu karanlık
Her şey yerli yerinde; havuz başında servi
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Devamını Oku
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,