Aşıklar dolaşır dilden dillere
Bülbülün figanı gül olmadı mı?
Mecnun Leyla için düşmüş çöllere
Leyla Leyla diye del olmadı mı?
Bülbüller ötüşür kalpler atışır
insanlar kendini bilebilseydi
bu kadar insafsız zalim olmazdı
aşk ile tanışıp seve bilseydi
bu kadar gözyaşı zulüm olmazdı
bencillik insanı çirkinleştirir
Bir akşam vaktinde gelsem gizlice
O güzel yüzünü görsem olmaz mı?
Sarılsam boynuna baksam öylece
Yüzümü yüzüne sürsem olmaz mI?
Biliyorum sen de çok yanıyorsun
O güz yaprakları bir bir düşerken
Oradan oraya savrulmuş ömrüm
Hayalin peşinden böyle koşarken
Mecali kalmamış yorulmuş ömrüm
Zaman bir su gibi gider diyoruz
Dünyada her şeyden bir ders aldıysan
Bak işte o zaman ilim o zaman
Eğer insanlara fayda olduysan
Bak işte o zaman alim o zaman
Bir hayvanı bile hakir gördüysen
Sen başını alıp gittin gideli
Geri dönüp baksan halim perişan
Ben ne divaneyim ne de bir deli
Sanki tutulmuşum dilim perişan.
Sen gittin gideli yatamaz oldum
Dün akşam ağladım ay ışığında
Hep seni düşündüm sabaha kadar
Aklım karmakarış sarhoşluğunda
Hep seni aradım sabaha kadar.
Kuytu bir köşede yalnız başıma
öyle bir çiçekle yaz mı olurmuş
şimdiki aşıklar saman alevi
öyle bir gülüşle naz mı olurmuş
ah şimdiki aşklar saman alevi
birinci gününde buluşalım der
Böyle güzel gördün mü sen gözlerim
Güneş sandım yıldız sandım ay sandım
Yüreğim sallandı tutmaz dizlerim
Tayfun sandım deprem sandım fay sandım
Yürürken sallanır omuz başları
Kur'anın ilk emri "oku"
Okumazsan savrulursun
Her ayet ayrı bir doku
Anlamazsan savrulursun
Rivayetler örnek değil




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!