her şeyi görürler görmezden gelir
birbirin yönetir körler sağırlar
her şeyi duyarlar duymazdan gelir
dinlemez dinletir körler sağırlar
fakirlere silah zengine para
on iki yaşında gelin ettiler
zincire vurulmuş bir küçük gelin
ana kucağından alıp gittiler
sürgüne sürülmüş bir küçük gelin
oyuncak bebekle oynayamadan
Bir güzel oturmuş yolun üstüne
Beyazlar giyinmiş alın üstüne
Taranmış saçları belin üstüne
Zülfüne teline kurban olduğum.
Küpeler sallanır kulaklarından
Cahile ilimi sevdiremedik
Zehirli dillerden kurtulamadık
On dört asır geçti bitiremedik
Ebu cehillerden kurtulamadık
Riyakar sahtekar düzenbazlardan
Ah şu dalgın gençler önünü görmez
Gözler telefona bakmakla geçer
Şaşkın ördek gibi yönünü bilmez
Leyleklerin ömrü laklakla geçer
Ne bilim ne sanat ne edebiyat
Bize cennet gibi bir yurt bıraktın
Sana minnettarız ey mavi gözlüm
Karanlık yollara bir ışık yaktın
Sana minnettarız ey mavi gözlüm
Sayende mutluyuz çok huzurluyuz
virane bağlarda gülü neylersin
dünyanın en güzel gülü muhammed
hem çirkin hem acı dili neylersin
dünyanın en güzel dili muhammed
tutunacağın bir dal mı ararsın
Hayatı anlamak yaşamak için
İnsanlar insanın diline muhtaç
Bir arada olmak kaynaşmak için
Komşular komşunun külüne muhtaç
İnsan fedakardır sevdiği için
gözlerimi açtım bir seni gördüm
sen benim aşkımsın ilk göz ağrımsın
ömrümde ilk defa bir seni sevdim
sen benim aşkımsın ilk göz ağrımsın
dün seni sevmiştim şiircesine
Allah için sevin birbirinizi
Nvinize huzur gelsin inşallah
Sakın bırakmayın ellerinizi
Gönlünüze neşe dolsun inşallah
Yaşlı gözler ile yola bakanlar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!