Resimlerinden koparmışlar sesini
Eskimeyen gülüşünü yad'a salmışlar
Sonra allayıp pullamışlar öpüşlerini
Yağmur kaçağı gözlerine sürmüşler...
Ellerini kar, yüreğini zan altında bırakmışlar
Bir şiir çağırır beni her gece sana
Gönlümü musallaya yatırır
Ütüsüz yalnızlıklar giydirir cana
Zulmün beşiğinde sallayıp durur
Bir şiir çağırır beni, her gece sana
Sormam ne vakittir, uykuluyum
Ki'li bir geniş zamanın kısk/acındayım,
Ki'lerden çok Bel'kileri yaşıyorum ama!
Belki hala beni sev...
Belki beni özlüyor..
Bekliyor...
Ki böyle olmayabilirdi de!
ve y'ağlarsın bir gün tüm kapıları
tüm gıcırtıları, uğultuları...
uzakta, uzakta bir yerde işte
şimal rüzgarlarından
kırk ikindi yağmurlarından
ve karlardan
Kayboluyor sesim
Boş kağıtlarda!
Karanlıklarda...
Gökyüzüm, mavilerim..
Kırmızı çizgilerim!
Bir geceyi daha uyutuyorum koynumda,
Daha ne ka'dar büyür bu s'ağır kar'anlıklar..?
İçimde kıvranan hüznümle düğümleniyor iliklerim,.
Bir düğme daha çözülsem,
Çırılçıplak görecekti herkes seni
Üryan bir yokluğun içinde..
Bir çocuk sesidir, çoklarınca duyulmayan;
Büyüklendikçe hırçın...
Büyüklendikçe gri, tiz sesiyle...
Bir çocuk sesiyle, kuyu.
İliklerine kadar çocuk gökyüzü...
Ve sokak çıplaklığıyla, eksilen umut.
Aylardan ocak..
Ve sen "kıyamet koparken bile bir ağaç dikiniz " sözünü duymuş olmalısın ki,
Ocağıma incir ağacı dikip gidiyorsun…
Gece ölüm kusuyor sayfalara,
Satırlar kan, heceler bölük pörçük...
Dili prangalı bir yüreğim, ağzı bıçak açmıyor kelimeler...
Duvarlar bu gece geveze susuşlarda yine...
Kendine yetmezliğinde aklım...
Firari düşüncelerim yüreğimin kaza kurşunlarının kurbanı bu gece...
Oysa yolculuklar hazırlık gerektirir...
Yanıma aldığım dul bir cesaret!
O da gelmeye mecalsiz bir haslet
Yolculuk ey yolculuk içimde kalkan son otobüs bu...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!