güneş batıdan doğdu o gün
bir can indirdi kadın,
çığlığından, fersah fersah uzaklıkta
çığlar düştü
bir taş bile bulamadı göbeğini kesecek
gök kubbe yarıldı yıldırım düştü
ben açtım,siz toktunuz
ben vardım,siz yoktunuz
zehirli bir oktunuz
beni bana hibe edin
sanal deyip zan aldınız
simsiyah bir sanrıdır aşk
hayatın en keskin virajında görünen
yolun bittiği yerdesin, dönüş yasak
o şehrin yağmurları yıkamıyor artık
son rahmettesin günah işlemek yasak
kabzası elimde iki ucu keskin
kınsız kılıçsın sen
noktasız virgülsüz okuyanı çıldırtan
efsunlu yazısın sen
üfle güneş sönsün diyen sevgiliyi,
ruhlar donuk
akıllar karışık
haram bakışlar
ezik,ama barışık
farklı dillerde aynı muhabbet
allahım
ey sevgili
bir ad koy
Sevgi eksin
Emek versin
Vefa koksun
Güven duysun
İçten gelsin
Layık olsun
İkimizin de hitabı olsun
Masumca ve de yalancıktan
simsiyah
Gölgesi peşinden gelmeyen
dev cüsselerde, minnacık yürekler
ihanetin kanıyla sulanmış
demirden çiçekler yeşertiyorlar
mezarımın üzerinde
yağmur ağlar ben susarım
tozlu yollarda yürüyen aşka inat
ıslanır sevdalarım
bozkırda bir ağacım,dallarına kuş konmamış
duldasına sığındığım, gölgemde o adam
aşk,
ateşten gömlektir diyorlar
ya, aşksız geçen zaman
ateşte yürümektir
bilmiyorlar...
beş mevsim, on üç ay
benim dünyam
bir günüm yirmi beş saat
yorgunluğum ondandır
dev aynalarda göremediğim yüzümü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!