Sessiz diyar dilsiz serap hayalen icra ve zuhur
Koyu karanlığa laf açıp sohbet kurarak gayrı ne diyim
Sofrası sılası kuru kırıntı ve yazıklarla bütünleşen sokağa
Sobeler olsun diyorsun aşka sevgiye çalıya çiçege
Aniden ve birden herşeye rağmen
Yatak yorgan soyunuk bir kadının darmadumanı gibi
En tesirlisinden kısacık hemen harda korda örtüsüz yastıksız
Sokulup giresim gelip de hiç çıkmayasım koynuna posuna bucağna
Baldırdan göğüse değin sinelerini sarmaş dolaş gayrı nesine nasıl diyim
Çiçeğini saran toprak özlemiyle tepeden tırnağa gayrı ne diyim
Çıkıp giden kapılar eşikler gölgeler sazlar sözler ve suretler
Hali melali telafuz etmeye çırpınıyorsa esintisi firara tercüman
Çabucak geçer iklim bahardan yazdan
Uzuuun uzadıya bir yerdir perçemli masmavide salkım saçak günyüzü
Anlaşılmaz uzaklığın zor çevrisini narçıl bağını dalgın fikrini
Olmadık üzgün mesafeler koyarak kendine zaman hozan sarkaç biçare
Çöl sanırsın ihtiyarla yorgunla düşe kalka tarifsiz bitip tükenen
İki yakası kapanmaz baldıran ağrısını gayri nesini nasıl diyim
Kapıda kilit ıssızda ücra yolda belde kar ve kış
Suskun ve yangın dudağında öpülmeyi bekleyen yüzyıllar gibi
Kanayıp duran hem taze gonca hem çıldırasıya tomurcuk
Gezip durmakta öylece
..aç susuz kum saati
Ocak /21
Kayıt Tarihi : 3.1.2021 18:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Tepeden tırnağa, saçından ayağına..
Sesindeki durağına, koynunda ki bağ bozumuna
Rüzgara uladığı nefesine, alına moruna pembesine
Gayrı daha ne diyim...
Yakasına, yakasına.....
Ben çok sevdim şiiri.. çok estetik ve edebi
Ellerinize yüreğinize sağlık
Tebrikler şair
TÜM YORUMLAR (1)