Rüzgarlar Savursun istiyordu saçlarını
Ellerini nefesiyle ısıtacak kadar üşümek
Ellerini ellerinin içinde bir başkasının
Islanmak istiyordu iliklerine kadar
Sarmaş dolaş yağmur sağanaklarıyla
Bir kız bir oğlan gibi kaldırımlarda
Özgür ve sıcak
Ve,
Dolaşıp geceyi bir bir saymak istiyordu
Yıldızları ayın altında
Koklamak istiyordu doyasıya
Salıncakta ağlayan taze bir bebeği yanağından
Öpüp kucaklamak
Ondokuzunda bir genci onikisinde gecenin
Yada
Solmuş bir karanfil yeterki başkasından
Ne idi o karanlık pencereden öte
Ne idi kuş sesi tren sesi
Akşam evine dönen işçiler
Herkes bir şeyin peşinden
İstasyonda vedalaşan yaşlı bir adam
Otobüs durağında mavi tayyörlü bir kız
Ve bir deli kanlı biraz ötede
Adım adım sokak sokak mırıldanan koca bir kent
Herşey o pencereden öte...
Aaah! yıkılası seni koca şehir
Ben ki taşralı kadınların doğuruşuna
Çadırlar içinde bir başına bağırarak
Ben ki kızgın güneşi altında Çukurova'nın
Pamuk toplayan ırgatın türküsüne hasretim
Güneşin kızıllığına denizin maviliğine
Yanakları al al yörük bebelerine
Aaah yıkılası seni sanatoryum kapısı dercesine
Bir bahçe istiyordu gök kuşağı renginde
Konsun kalksın iğde çalılarına serçeler
Ve gagalarında gün ışığı
Ve gagalarında menekşe taşısınlar istiyordu penceresine
Konsun kalksın ala güvercinler
İnsan insan kokularıyla beraber
Oysa
Onun vazosunda
Solmuş bir kaç karanfildi bahçesi
Gözlerinde sulanıp gözlerinde yeşeriyordu bahar
Çıplak ve soğuk duvarların arasına itilmiş
Sanatoryumun avlusuna bakınıyordu
Sanatoryum penceresinden
Kayıt Tarihi : 15.7.2009 18:01:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimsesiz bir hasta bayanın kapıdan girecek bir ziyaretçiye özlemidir.Bir oyun sahnesine yazılıp tarafımdan okunmuştur.

İnsan insan kokularıyla beraber
Oysa
Onun vazosunda
Solmuş bir kaç karanfildi bahçesi
Gözlerinde sulanıp gözlerinde yeşeriyordu bahar
Çıplak ve soğuk duvarların arasına itilmiş
Sanatoryumun avlusuna bakınıyordu
Sanatoryum penceresinden
Çok mükemmel akıcı dizeler,duygular mükemmel yansıtılmış esere,zevkle okudum güzel eseriniziyüreğinize sağlık.Saygılar sunuyorum...
Ne idi kuş sesi tren sesi
Akşam evine dönen işçiler
Herkes bir şeyin peşinden
İstasyonda vedalaşan yaşlı bir adam
Otobüs durağında mavi tayyörlü bir kız
Ve bir deli kanlı biraz ötede
Adım adım sokak sokak mırıldanan koca bir kent
Herşey o pencereden öte...
Aaah! yıkılası seni koca şehir
Ben ki taşralı kadınların doğuruşuna
Çadırlar içinde bir başına bağırarak
Ben ki kızgın güneşi altında Çukurova'nın
Pamuk toplayan ırgatın türküsüne hasretim
Güneşin kızıllığına denizin maviliğine
Yanakları al al yörük bebelerine
Aaah yıkılası seni sanatoryum kapısı dercesine
......................
Konsun kalksın ala güvercinler
İnsan insan kokularıyla beraber
Oysa
Onun vazosunda
Solmuş bir kaç karanfildi bahçesi
Gözlerinde sulanıp gözlerinde yeşeriyordu bahar
Çıplak ve soğuk duvarların arasına itilmiş
Sanatoryumun avlusuna bakınıyordu
Sanatoryum penceresinden
Sussam...Ve sadece tebrikler desem bilmem neler hissetiğimi anlayabilir misiniz?Kelimeler yerinde inlemek ister gün yüzü görmeden...Tebrikler dost...Tebrikler...Saygılar
Konsun kalksın iğde çalılarına serçeler
Ve gagalarında gün ışığı
Ve gagalarında menekşe taşısınlar istiyordu penceresine
Konsun kalksın ala güvercinler
İnsan insan kokularıyla beraber
Oysa
Onun vazosunda
Solmuş bir kaç karanfildi bahçesi
Gözlerinde sulanıp gözlerinde yeşeriyordu bahar
Çıplak ve soğuk duvarların arasına itilmiş
Sanatoryumun avlusuna bakınıyordu
Sanatoryum penceresinden
hüzün yüklü....
yürekten kutluyorum saygılarımla
TÜM YORUMLAR (7)