Yurdumun her karesine ayak basıp dolaşsam
Her insanıma dokunsam ellerine uzansam
Kimsenin görmediği ağlayanlarla ağlasam
Açlığın yalnızlığın insafsızlığında
Aş olsam sofralarına
Dost olsam yalnızlıklarına
Ah be tuncel
Soracak oldum sen niye gittin
Sonra düşündümki şöyle derdin:
Ben hep gerçek çağrılara cevap verdim
Sen ne güzeldin
Tanrıyla başbaşa kalıp dertleştik
Bana güç veren bana hep gülümseyen
Oydu aslında
Henüz bitmeyen zamanımı
Bir ışık süzmesi gizlice aydınlatacak
Dualarla inanmak
Seni ilk gördüğüm günki gibi gel
Kırk ikindi yağmurları yağarken
Umut getir o ıslak avuçlarında
Sevgi getir o sımsıcak yüreğinde
Paydos dedir artık bu sensizliğe
Gel
Bir açabilsem şu yüreğimi görebilseniz
Fırtınalardan arınmış bir liman bulsam dinlenseniz
Dönebilsek ben gençliğime siz bebekliğinize
İsterdimki benimlede büyüseydiniz
Avuçlarımda ısıtsaydım üşüyen ellerinizi
Her gün doğumuyla kucaklasaydım sizi
Kimi zaman yalnızlıktır o
Ücra bir köşede
Hasrettir gözyaşıdır
O hep yarındır
Korkusuz
Kimi zaman eldivendir
Bırakın çocukları
Çocuk kalsınlar
Çalmayın o masum
Tebessümlerini
Yerine yalnacı gülüşler
Koymayın
Hangi şarkılar anlatır bilmem ki
Hangi cümleler dizer mısralara seni
Sensizlik acıtıyor üşütüyor yüreğimi
Issız sokakların yalnız kedileri gibi
Ayak seslerini dinliyorum uyanıp geceleri
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!