Ey sevdiğim, seni sevmek,
Tanrı’nın insan kalbine bıraktığı en büyük yangını kendi içimde taşımak gibiydi.
Ve bu yangın, bir ülke yansa söndürülemezdi.
Senin adını duvarlara değil,
bu şehrin taşlarına kazıdım.
Senin gülüşün bir yetimin duası kadar sessiz ve bir devrimin ilk çığlığı kadar güçlüydü.
Ben seni severken, gökyüzüne mektuplar yazdım.
Her yıldız, gözlerinden düşen bir ışık sanıldı
ve her karanlık,
senden uzak olduğumun kanıtıydı.
Aşkımızı kimse bilmedi.
Ama rüzgâr bildi, dalgalar bildi
ve Ordu gecelerinde yanan sokak lambaları bildi.
Çünkü aşk, bir insanı insan yapan
acıyla birleşmiş sevinçtir
Ve ben seni severek
hem ölüme meydan okudum
hem hayatı bir daha kucakladım.
Ey güzel, ey uzak ama içimde kalan,
ey dokunulmaz ama vücuduma batan
ben seni sevdim, çünkü seni sevmek
yeryüzüne bir anlam vermekti.
Ve bil ki bu şiir sadece sana yazılmadı:
Yetimlere, sürgünlere, devrimcilere,
savrulanlara, sevenlere, terk edenlere
yani insana yazıldı.
Çünkü aşk, herkesin içinde var olan ama
yalnız cesurların açabildiği kapanmaz bir kapıdır.
Aşk
Kayıt Tarihi : 13.5.2025 22:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!