Bu sevdadan ıslak bakışlar kaldı yüreğimde,
Esrik ve pembe…
Kapından elleri boş dönen bu yürek,
Hoyrat salınışlarda, davetkâr bakışlarda kaldı.
Nereye saklasam şimdi boş ellerimi?
Yanıtsız aşklara yazıldı tüm mektuplar,
Hepsi serkeş ve aşka arzulu…
Adresiz gitti posta katarlarında,
Beklemesiz alındı — okunaklı ve düzgün.
Varsın yalan olsun tüm beklentiler,
Lakin sana olan ihtiyacımı anla:
Her yolda,
Her kapıda,
Her pencerede
Seni beklerim.
Kapını bir an olsun arala,
Bırak çıksın dışarı
Bakışlarındaki ay huzmeleri,
Gözlerime aksın…
Bulsun beni anadan üryan tenime dokunuşların;
Say ki düşkünüm,
Say ki sadakası ömrünün…
Aşka davetlerime ne ses, ne seda…
Yasak sevişmelerim de olmadı benim.
Bütün aşklarımın yolu açık olsun;
Olmadık zamanlarda çekip gittiler.
Acı kokan sokaklarında memleketimin,
Koluma taktığım güller olmadı işte…
Rıhtımdayım…
Karanlığa beyaz izler çizen gemiler geziyor düşlerimde.
Yüreğim telaşsız akıyor denize,
Dingin gözlerinde mavisini mayalayan Akdeniz…
Kumsalda belli belirsiz birkaç iz
Ve
Gözlerini yüreğime taşıyan o anlatılmaz giz.
Bilirim, sitemi olmaz bu işin.
Ölüm nasıl alıp gidiyorsa,
Öyle alıp gitmeliydi sevda.
Buydu tek seçeneğimiz;
Yaşamda ölüm yenilmedikçe…
Mutlak sevdalar yaşandı,
Ölümün adresini aşka soran,
Yıllar önce okunmuş kitaplar arasında
Kurumuş bir çiçek kadar
Belleğimizde yer edinmemiş.
Oysa hâlâ
Martıları denize,
Beni kollarına arzulu kılan
Yaşamın öz evladı aşktı.
Ve bu aşkın bereketindendi ayakta duruşlar,
Umuda yüklü yüzen gemiler gözlerinde…
Biliyor musun?
Sana yazdığım mektuplarda sen yoktun aslında.
Benden değildi
Saçlarına dökülen yıldız tozları.
Tortusu bile yoktu
Sırma saçlarının,
Rüyalarımda gezinen…
Yazarım yine sana dair deli divane,
Söylerim en yanık türküleri, sesimi duyuramasam da.
Ağlarım ödünç gözyaşlarıyla,
Akarım olduk olmadık zamanlarda
Sana
Ve güzel kızlarına memleketimin.
Pür dikkat kesilirim
Sevdalı kız seslerine.
Alırım koynuma gecelerce,
Sevişmelere susamışlığım yüzyıllardan.
Aralar,
Aralar öteden alırım kokusunu aşkın.
Oysa hep
Aramayan, gelmeyen kadınlara sevdalandım ömrümce…
Her daim yanımda
Çocuklar olmuştur,
Uçurtmaları kollarına bağlı.
Israrla yüreğimi dağlayan hasretimin son demi
Ve tenimde gezinen ellerin,
Arzulu zamanlarımı savuşturan…
Susuzluğumda içtiğim gözyaşlarım,
Hiç duymamış olsan da hıçkırıklarımı,
Yele terk edilen yürekler kadar çokturlar.
Senin gözlerinden baktığım dalgalara attım kendimi.
Senin giydiğin kokulardan
Papatya taçları yaptım çocuklarıma.
Senin yargıçlığında
Girdiğim hücrelerden kaçtım bahar tatlarına.
Keşkesiz geçti ömrüm kıt kanaat,
Yaşamın ıskaladığı her satıra
Seni yazıp anlamlandırdım şiirlerimi.
Nerede bulacağımı bilerek çıktım yola.
En seyirlik sözlerde sana bakınmadım.
Hep ben söyledim dinlediğin o sevda sözlerini.
Sensiz yaptığım olmadı,
Sensiz olmayı göze alamadığımdan…
Kime ne armağan ettiysem aşka dair,
Senin o kül kokan yanağından…
Salim Diyap
Kayıt Tarihi : 23.6.2005 00:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!