Düşmeye gör birkez... düşerken ben o sıcacık dostluk yaygarası koparan ağızlara
ve her birini yıldız sandığım yüzlere baktım... ağızlarından çirkef akıyor, yüzleri gayya çukuru gibi kan irin kokuyordu... ay ise yıldız şamatasına kapılmış suskundu...
Öyle olması gerekiyordu... öyle olmasını ve hangi menzile koşuştukları belli olmayan, varlıklarını çevrelerine göktaşları atmakla sürdüren ölü yıldızların
meteor saldırılarına hedef olmamasını istiyordum. Saldırıların kaybına ay'ı ortak tutamazdım.
Susstum...
I
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!
Devamını Oku
Hüznüm; süngülü yalnızlıklara itilmiş bir Dersim gecesi,
açlığım; bir deri bir kemik,
sabrım; altı aylık unutulmuşluğuyla bir Bahçesaray'lı
ve korkum; yollarına sinmiş bir çakal
ya gidenler evin yolunu bir daha bulamazsa Anerka!