Sevda yüklü kervan kapıma geldi bugün
Unuttu sandıysan bakışlarımı heves sandıysan
Anmaz bir daha adımı dediysen şayet
Sevda yükünü yüklendim seni gördüğüm gün
SIR
Sevdamı sırra sırrımı kanıma akıtmış gönül çıkmazında rahmet kapısı arar her gördüğüm her konuştuğumdan gizli bir teselli umut eder sırrımın acısıyla dünya sürgünüme devam ederdim.
Öyle kolay değil gönül denizi sırlarla köpürüp taşmış birinin teselli bulması. Mahzunluk durgunluk bazen öfke patlaması. Tıp dilimi yoksa halk dilimi bilemem ama gerçek manada yaşanılanlar duygu durum bozukluğu. Bozulan duygular ruhsal çöküntüler kendi hakkında alamadığın mantıklı kararlar hayatının her an ve zerresini kuşatmış yanlışlar içine düştüğün batak seni adeta hüsran çölünde kum fırtınası gibi sıkar hoyrat bir rüzgâr gibi sertçe önünde sürükler. Kapılıp gidersin bahtının rüzgarına. İçinde sıktığın her an tıkar damarlarını kanını dondurur konuşamamak bitirir tüm umutları kapatır tüm kapıları aradığın teselliden bile uzak durursun. Durumunu bilmeyen herkes haline acır aklınca teselli vermeye çalışır lakin sırrın gönlüne mühür olmuştur tesellide kabul etmez.
Çıkmazlara sarasın umutlarını hayallerini, artık hayallerin bile sırlı mühürlü kalbine şifa olmaz. Hayaller güzel rüyalar bile güldürmez yüzünü. Sır fedakârlık yapmaya değil feda olmaya sürükler seni içinde sakladığın sır. Ağır gördüğün gizlediğin sırrına feda olursun gönlünde taşıdığın sevdana feda olursun.
Bu feda olmanın sonu gelmez artık. Her an her saniye feda olursun harap olursun. Sana her sorulan soruda yok olursun.
Hayatın başı var oluşun evveli,
Yediğim ekmeğin içtiğim suyun temeli
Bir avucun da bin hayat biten varlığım
Varlığındır tek hayat kaynağım
Sen ki Allah’ın ol emriyle canlara can katansın
Yağmur damlaların da aradım bugün seni
Akan her damla hasretinle eritti beni
Şimşek oldu kalbim duy artık sesini
Akan sulara bile yazdım ismini
Toprak suyu bağrına basıp içine çekti
YAR MEKTUBU
Ey benim uğruna candan geçtiğim bir canına bin bedel biçtiğim yârim
Gelişinle karanlığıma ışık ruhuma rahmet ömrüme bereket vermiştin
Geldiğinde düzleşti yüzümdeki kırışıklıklar fer oldun gözlerime
Ömrüm oldun nefes oldun evvelim oldun ahirim oldun
Aşk denen nimeti tatmama sebep oldun
Yokluğun sokuldu yine akşam kızıllığına
Buharlı camlarımda adın
Büründüm yine yalnızlığın kılığına
Sürdüm gönül kayığımı yüreğin akışına
Tüten sobamın ısısı gibi sevdim seni




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!